Künye   Hakkımızda
30 Eylül 2025, Salı
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

Öcalan 1 yılda hangi çevrelere ne mesaj verdi?

Abdullah Öcalan, 1 yıllık Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nde birçok kesime önemli mesajlar verdi. Demokratik toplumun inşasının altının çizildiği mesajlarda, "ülkeye dönüş" ve komünlerin inşası çağrısı yapıldı.

30 Eylül 2025
Öcalan 1 yılda hangi çevrelere ne mesaj verdi?
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde Meclis açılışı sırasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleriyle tokalaşması ve sonrasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”na dair yaptığı açıklamalarının üzerinden 1 yıl geçti. Bu süreçte Öcalan’ın çağrısıyla kongresini toplayan PKK, hem fesih kararı aldı hem de bu karar doğrultusunda silah imha töreni düzenledi.

“Barış ve Demokratik Toplum Süreci” olarak nitelendirilen süreç kapsamında daha sonra Meclis’te, İYİ Parti dışındaki tüm partilerin katılımıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu. Komisyon çalışmalarını sürdürürken, Öcalan’ın süreç bağlamında işaret ettiği hukuki zeminin oluşturulmasına dair henüz bir adım atılmadı. Ayrıca Kürt sorununun çözümüne dair hükümetin nasıl bir yol izleyeceği halen belirsizliğini koruyor.

Bahçeli’nin açıklamalarının ardından İmralı’da 43 aylık mutlak tecridin ardından ilk görüşme gerçekleşti. 23 Ekim’de Riha Milletvekili ve yeğeni Ömer Öcalan ile görüşen Öcalan, “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajı verdi.

28 Aralık’ta ise DEM Parti millletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan heyet ile görüşen Öcalan, sürece dair önemli mesajlar verdi. İmralı’daki görüşmeler daha sonra aile ve avukat görüşleriyle devam etti.

Öcalan, görüşmelerde hem sürece hem de farklı kesimlere önemli mesajlar verdi.

ÖNEMLİ MESAJ: DEVİR KARDEŞLİK DEVRİDİR

Öcalan, 28 Aralık tarihli görüşmede, heyet aracılığıyla şu mesajı verdi: “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır. Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır. Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.

Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım. Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır. Devir, Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.”

İMRALI’DA TARİHİ ÇAĞRI

Öcalan, 23 Ocak’ta heyet ile yaptığı görüşmede, “Daha kat edilecek çok yol var. Bu sefer başarmamız lazım” dedi.

DEM Parti İmralı Heyeti, Öcalan ile 27 Şubat’ta tarihi bir görüşme gerçekleştirdi ve birlikte açıklama yaptı. Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol görüşmede yer aldı. Yine tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş da görüşmede yer alan isimlerden oldu.

Öcalan, tutsak arkadaşları ve heyet üyelerinin birlikte yaptığı açıklama, aynı günün akşamında İstanbul’da kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklama, İmralı’da yapılan tarihi görüşmenin fotoğrafıyla birlikte yapıldı.

“Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” adı verilen çağrıda , “Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” denildi.

Açıklama sonrası Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’ın heyete söylediği “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” sözünü aktardı.

8 MART MESAJI

8 Mart Dünya Kadınlar Günü eylemlerinde Abdullah Öcalan’ın kadınlar için kaleme aldığı mektup okundu.

Öcalan, mesajında “Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır” diye kaydetti. Öcalan, kadın özgürlüğüne işaret ederek, “Yeni dönem toplumun derinliğine gömülü erkek egemen kültürü yıkmadıkça Marksizm’in de kanıtladığı gibi sosyalizm başarısı da mümkün olmayacaktır. Sosyalizme kadın özgürlüğünden gidilir. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalist olunmaz. Sosyalizm olmaz. Demokrasi olmadan sosyalizme gidilemez. Benim sosyalizm ile ilk sınavım bir kadınla nasıl konuşacağımı bilmektir. Bir kadınla nasıl konuşacağını bilmeyen sosyalist olamaz. Bir erkeğin sosyalistliği bir kadınla kurduğu ilişki biçimi ile ilgilidir” vurgusu yaptı.

ÖCALAN’DAN ÊZIDÎLERE ÇAĞRI

Öcalan’ın bu süreçte bir çağrısı da Êzidîlere oldu.

“Bu süreç en çok da Êzidîlerin Rönesans’ı olacaktır” diye kaydeden Öcalan, “Êzidîler, özgür ve ortak yaşama dayalı demokratikleşme mücadelesinde ve demokratik toplum inşasında aktif bir güç olmalıdır” ifadelerini kullandı.

NEWROZ TEŞEKKÜRÜ

Öcalan ile İmralı’daki tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş, 31 Mart’ta Ramazan Bayramı dolayısıyla aile görüşü gerçekleştirdi. Öcalan, bu görüşmede, “Newroz’da halkımızın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı büyük bir coşku ile sahiplenmesini selamlıyorum. Tekrardan halkımızın Newroz’unu ve Ramazan Bayramı’nı kutluyorum” diye kaydetti. ,

ÖNDER İÇİN MESAJ: BARIŞI PRATİKLEŞTİRELİM

İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in kalp krizi geçirmesi üzerine avukat Özgür Faik Erol ile Pervin Buldan, 21 Nisan’da İmralı’ya gitti. Heyet, Öcalan’ın Önder’e ilişkin mesajını paylaştı.

Öcalan mesajında, “Herkesin Önder’in kaldığı hastaneye gittiğini, onun anısına bağlılığını beyan ettiğini görüyorum. Bağlılığın gereği, onun barış çabasını pratikleştirmekten geçer” dedi.

Önder, 3 Mayıs’ta hayatını kaybetti. Öcalan, bunun üzerine yeni bir mesaj gönderdi. Öcalan, “Sevgili Sırrı Süreyya Önder’in vefatıyla kalbimize derin bir hüzün çöktü. Çok değerli bir insan, halkların gerçek bir evladıydı. Anadolu ve Türkmen geleneği büyük bir evladını yitirdi, coğrafyamızın bütün toplulukları ve halklarımız büyük bir yoldaşını kaybetti. Onun anısına büyük bir saygı duyuyorum. 27 Şubat’ta, son görüşmemizde yapacağımız çağrıya eklediğimiz son cümleyi elleriyle not almıştı ve bizzat okumak istemişti. Barış içinde bir arada yaşamak adına unutulmaz bir çalışkanlığı ve emekçiliği vardı. Yaşanan tüm olumsuzlukları olumluya çevirmek gibi ustaca bir hünere sahipti. Gerçek bir barış kimliği ve barış kültürüydü. Barışın ve barış sürecinin hepimize kazandıracağını çok iyi biliyordu ve bu onun büyük özlemiydi. Bu umut asla yarım bırakılamaz. Hepimiz için mühim olan, bu ruhu barışa taşımak ve Sırrı Süreyya Önder’in adıyla taçlandırmaktır. Bir kez daha anısına sonsuz bağlılığımı ifade ediyor; değerli ailesine, dostlarına, sevenlerine ve tüm halklarımıza başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.

ALTUN VE KAYTAN MESAJI

PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği 12’nci Kongresi’ne dair 12 Mayıs’ta açıklama yaptı. Açıklamada fesih kararı alındığı belirtildi. Ayrıca PKK önder kadrolarından Ali Haydar Kaytan (Fuat) ve Rıza Altun’un hayatını kaybettiği açıklandı. Kaytan’ın 3 Temmuz 2018 tarihinde, Rıza Altun’un ise 25 Eylül 2019 tarihinde hayatını kaybettiği aktarıldı.

Öcalan, 13 Mayıs’ta Kaytan ve Altun’a dair mesaj gönderdi. Öcalan, “Değerli Yoldaşlar, büyük bir üzüntüyle Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un şehadetini duymuş ve öğrenmiş bulunmaktayım. Daha sonra yoldaşların anısına kapsamlı değerlendirmeler yapmak kaydıyla, şimdilik büyük bir saygıyla anma dileklerimi belirtiyorum. Ulusal varlık ve demokratik komünalite mücadelemizdeki yerleri daimidir. Yeni dönemin paradigmasına ve kurumsallaşmasına da temel esinleyici değerleri olarak rollerini sonsuza kadar oynayacaklardır. Daimi yol göstericiler olarak mücadelemizde yaşatacak ve yaşayacaklardır. Bu vesileyle tarihi 12. kongrede alınan kararları ve önümüzdeki döneme ilişkin mesajları saygıyla selamlıyorum” diye belirtti.

KONGREYE GÖNDERİLEN PERSPEKTİF

Öcalan, ayrıca PKK kongresine de geniş bir perspektif sundu. Serxwebûn Gazetesi, 4 Haziran’da PKK kongresine gönderilen perspektifi duyurdu. Perspektifte yer alan önemli kararlar şöyle oldu:

“Değerli Yoldaşlar! Mücadele tarihimizin 52 yıl 1 ay 1 haftasının sonunda resmen tarihi bir dönemini geride bırakıyoruz. Daha somut bir anlamla ulus-devlet amaçlı sosyalizmden, demokratik toplum sosyalizmine tarihsel bir döneme başlangıç yapmak istiyoruz. Tıpkı her şeyin bir sonu ve başlangıcı olduğu gibi. Bir dönem dört ana nedenle geride bırakılmak durumundadır.

1- PKK öz itibariyle ömrünü tamamladığı için resmen de feshedilmek durumundadır. Bununla kastedilen reel-sosyalizmin iç nedenle çözülüşü, yeni bir sosyalizm yolunun açılma gereği, Kürt kimliğinin tanınma ve gerçekleşme durumudur.

2- Silahlı mücadele; ulus-devlet amaçlı bir stratejiye dayalı olup bu amaçtan düşüş ve demokratik toplum programına geçiş demokratik siyaset ve hukuka dayanmayı gerektirdiğinden vazgeçilmeyi gerektirir. Karşılığı demokratik siyaset hakkının tanınması ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvencedir.

3- Devletle her tür diyalog ve görüşmeler PKK resmiyeti altında kabul görmediğinden önemli bir unsur olarak gündemleştiğinden fesih gereklidir. Kamuoyu dikkate alınarak varılan bir sonuç olarak da görülebilir.

4- Yeni bir tarihi döneme; “Barış ve Demokratik Toplum” aşamasına geçiş için gereklidir. Hem içerik hem form olarak birinci dönemin alternatif olarak kongrenin sonlandırma, demokratik toplum, onun siyaseti ve hukukuna ilişkin alacağı kararların tarihi nitelikte olduğuna inanıyor ve başarmasını diliyorum.

İnsanlıkta Israr Sosyalizmde Isrardır. Ulus-devletçi sosyalizm yenilgiye; Demokratik toplum sosyalizmi zafere götürür.”

JINEOLOJÎ’YE MESAJ

Öcalan, 30 Mayıs’ta Jineolojî Akademesi’ne mektup gönderdi. Öcalan, mektubunu havalanmasındaki bir çiçek dalıyla birlikte akademiye gönderdi.

Öcalan, İmralı’ya getirildiğinde “yarım kalan projem” dediği kadın çalışmasının Jineolojî ile yol aldığını belirtti. Ayrıca, “Geliştirmeye çalıştığımız ‘Barış ve demokrasi ‘ sürecine kadınların öncülük yapacağını biliyorum. Onlar şimdiye kadar kazanılan başarıların yarısından daha fazlasının sahibidir. Bundan sonra da öncülük yapacaklarına inanıyor ve diyorum ki; her zaman ihtiyaç duyduğunuz kadar sizinle yaşamaya ve sizinle olmaya devam edeceğim” vurgusu yaptı.

ÖCALAN: ŞÊX SEÎD GERİ ADIM ATMADI

Öcalan, 27 Haziran’da Amed’de gerçekleştirilen “100. yılında Şeyh Said isyanı, Azadî Hareketi, Şeyh Said ve arkadaşları, hafıza ve kolektif itiraz” konferansına mesaj gönderdi.

Mesajda, “Şeyh Said şahsında andığımız tarihsel gerçeklik, yalnızca bir kalkışmanın ya da yerel bir isyanın ötesindedir. Bu gerçeklik, Kürt halkının toplumsal hafızasında derin izler bırakmış, geleneksel bir varlık mücadelesidir. Ben bu geleneği, özgür Kürtlüğün devrimci dönüşümünde bir zemin olarak ele aldım” dedi.

AVRUPA HEYETİNE MESAJ

Öcalan, kendisini ziyaret etmek için Avrupa’dan İstanbul’a gelip temaslarda bulunan akademisyen, parlamenter, hukukçu ve gazetecilerin de içinde olduğu 39 kişilik heyete yazılı bir mesaj gönderdi.
Öcalan’ın mesajında şunlar belirtildi: “Değerli dostlara… Bu kadar uzun bir yolu göze alarak, şahsımda somutlaşan özgürlük arayışını gündemleştirme çabanız ve aynı zamanda benle görüşme talebinde bulunmanız, benim açımdan oldukça anlamlı ve değerlidir. Her şeyden önce, böylesi bir çabayı, salt bireysel bir dayanışma ya da kişisel bir özgürlük arayışı olarak değil; toplumsal barış, demokratik çözüm ve halkların birlikte özgür yaşama iradesinin bir parçası olarak görüyorum. Ben kişisel özgürlüğümü hiçbir zaman toplumsal özgürlükten bağımsız ele almadım. Kaldı ki, toplumsal özgürlüğün inşa edilmediği koşullarda bireysel özgürlüklerin gerçek anlamını bulamayacağını hep savundum. Bu nedenle, sizin bu yönlü adımınızı, halklarımızın ortak demokratik geleceği için anlamlı bir katkı ve cesur bir çağrı olarak görüyorum. Görüşme talebinizden haberdar oldum. Önümüzdeki süreçte böyle bir görüşmenin koşullarının oluşmasını umut ediyorum. Bu doğrultuda, emeği geçen herkese -yalnızca bana yönelik değil, halklarımızın demokratik iradesine ve özgürlük arayışına katkı sunan herkese- selam ve saygılarımı iletiyorum. Özgür günlerde, demokratik bir toplumun inşa edildiği bir ortamda yüz yüze gelebilmek dileğiyle…”

26 YIL SONRA İLK GÖRÜNTÜ

Öcalan’ın tarihi açıklamalarından birisi de 9 Temmuz’da yapılan görüntülü çağrı oldu. Fırat Haber Ajansı (ANF), tarihi çağrının görüntüsünü yayınladı. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklar da tarihi çağrıda Abdullah Öcalan’ın yanında yer aldı. Öcalan, “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” çağrısında bulundu.

‘TÜM KESİMLERİN SÜRECE KATILIMI HAYATİ İHTİYAÇ

Öcalan, 28 Temmuz’da vasisi Mazlum Dinç ve yeğeni Ömer Öcalan ile görüştü ve “Sayın Öcalan, barış ve demokratik çözüm konusunda umut ve kararlılığını korumakta ve sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için ‘tüm kesimlerin sürece katılımının hayati bir ihtiyaç’ olduğunun altını çizmektedir” dedi.

MEXMÛRLULARA: KOLLEKTİF DÖNÜŞÜ DÜŞÜNMELİYİZ

Öcalan’ın mektup gönderdiği bir diğer kesim, Mexmûr’da yaşayan yurttaşlar oldu. Mektupta, toplumsal, siyasi ve hukuki meselelerin kolektif bir tarzda ele alınacağını ve bu esas üzerinde çözüme gidileceği belirtildi. Öcalan, ayrıca “Avrupa, Mexmur ve tüm sürgündekiler için şunu düşünüyorum. Tümünün dönüşü kolektif olacak ve coğrafyayı biz belirleyeceğiz Dönmek istiyorlar mı? Öyle inanıyorum ki yarı yarıya dönmek isteyenler olacaktır. Kolektif dönüşü düşünmeliyiz” diye kaydetti.

‘YAŞADIĞIMIZ SORUN ÖZEL BİR CERRAHİ MÜDAHALE GEREKTİRİR’

İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile avukat Faik Özgür Erol, 28 Ağustos’ta Öcalan ile görüştü. Heyet, görüşmeye dair “Yaşadığımız sorunun özel bir cerrahi müdahaleyi gerektirecek derecede kangren olduğunu, süreci bu hassasiyetle yürüterek bugüne getirdiklerini ifade etti. Amacımız, acılı bir sürecin sona erdirilmesi için elimizden geleni yapmaktı” değerlendirmelerini paylaştı. Heyet ayrıca, Öcalan’ın demokratik toplum, barış ve entegrasyonun, bu sürecin üç kilit kavramı olduğunu, bu temelde sonuca ulaşabileceğini belirttiğini kaydetti. Heyet, “Sayın Öcalan, tercihinin her zaman demokratik cumhuriyet ile demokratik toplum temelli bir entegrasyon olduğunu; bu stratejik hamlenin anlaşılması ve sahiplenilmesinin hepimize, tüm Türkiye’ye kazandıracağını belirtti. Halklar arasındaki ebedi dostluğa ve barışa olan büyük inancını da bu vesileyle bir kez daha dile getirdi” açıklaması yaptı.

GÖÇ EDENLERE MESAJ

Öcalan, Avrupa’ya göçleri de eleştirerek, şunları belirtti: “Avrupa’dan ise burayı yani İmralı’yı tercih ederim. Çok açık söylüyorum; Kendi topraklarına, kendi kültürlerine karşı borçlarını ödemeliler. Ben onları buna teşvik ediyorum. Bu süreçte bir hedefim de sürgünden ülkeye nitelikli bir şekilde dönüşü sağlamaktır.”

‘KÜRTLERİ BİRLİK OLMAYA ÇAĞIRIYORUM’

Öcalan, 1 Eylül’de Rûdaw Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen konferansa mesaj gönderdi.

Mesajda, “Türkiye’deki bu süreç başarıya ulaşırsa bütün Ortadoğu’nun kaderi değişecek; savaşların ve yıkımların yerini, barışa dayalı demokratik bir yaşamın alacağı yeni bir dönem başlayacaktır. Benim tercihim, Kürtlerin, kendilerine demokratik toplum merkezli ilişki imkanı veren devletlerle bütünleşme ve dayanışma içinde olmaları yönündedir. Bunu ‘demokratik toplum temelli entegrasyon’ olarak tanımlıyorum. Şu an yürüttüğümüz süreci bu esasa dayandırıyorum ve bunun başarılı olacağına inanıyorum. Bana göre, Kürtler arasındaki ilişkiler de demokratik temelli birlik biçiminde olmalıdır. Bütün Kürtleri demokratik zeminde buluşmaya ve birlik olmaya çağırıyorum” çağrısı yer aldı.

‘MÜCADELEYİ KENDİ TOPRAKLARIMIZDA YÜRÜTMELİYİZ’

13 Eylül’de Almanya’nın Dortmund kentinde gerçekleştirilen 33’üncü Uluslararası Kürt Kültür Festivali’nde Öcalan’ın mesajı okundu. Mesajda, “ülkeye dönüş” çağrısı yapılarak, şunlar belirtildi: “Sevgili dostlar, Avrupa’da yaşayan sizler, zorunlulukların ve baskıların sonucu olarak oraya gittiniz. Ama başlattığımız sürecin ileriye taşımasıyla ülkeye dönüşünüz yeni bir başlangıcın kapısı olacaktır. Bütün zorluklara rağmen kültürünüzle, dilinizle, emeğinizle, sanatınızla köklerinizi korudunuz; mücadeleyi her zeminde sürdürdünüz. Bugün ülkemizde de Demokratik Toplumun gelişimi için sizlerin Avrupa’da yürüttüğü mücadelenin yarattığı deneyim ve dayanışmaya büyük ihtiyaç vardır. Çünkü buranın özgürlüğe, demokrasiye ve yeni bir toplumsal inşaya ihtiyacı var. Bu inşa süreci, sürgünde olanların da katılımıyla güçlenecektir.

Şimdi geliştirmeye çalıştığımız süreç, hepimizi köklerimizle, toprağımızla ve belleğimizle yeniden buluşturma sürecidir. Avrupa’da kültür festivalinde bir araya gelmeniz, kültürel bir etkinlik olduğu kadar, aynı zamanda sürgündeki halkımızın köklerini diri tutan bir irade beyanıdır. Bilinçli politikaların sonucu olarak ülkenin gençlik dinamizmi ülke dışına yönlendiriliyor. Bunun önüne geçecek çok boyutlu bir programı mutlaka geliştirmek gerekir. Bu koşullar altında da mücadeleyi kendi topraklarımızda yürütmek temel hedefimiz ve amacımız olmalıdır. Birlikte olduğumuzda, sürgünde de, ülkede de, hiçbir güç bu yürüyüşü durduramaz. Sizlerin yarattığı kültürel ve siyasal birikimle, bizlerin burada yürüttüğü mücadele birleştiğinde, özgürlük ve demokrasi yolunda yeni bir dönem açılacaktır. Bitmeyen Sevgi, inanç ve dayanışmayla…”

MUSA ANTER GECESİNE MESAJ

Öcalan’ın, 32. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’e gönderdiği mesajda, şunları belirtti: “1970’Ier ortamı Kürtler açısından iyi anlaşılmak durumundadır. İnkâr ileri boyutta… Kaçış çok ileri boyutta. Kürt adını bile kendisine koymaktan kaçınıyor, ortam inkârla örülmüş. Adını bile söylesen, her şeyi kaybettin demektir. 1970’lere girişte tarihsel bir dönüşüm yapmak istiyordum. İstanbul’da derneklere giderek ilk hamlemi yaptım. ‘Kürt kavramını kullanayım’ dedim ve kullandım. Musa Anter’i de ilk kez orada gördüm. Bu ilk ve son görmemdi.

Ape Musa çok kıymetlidir, değerlidir. 1940’lardan sonra ilk ses çıkaranlardandır. Belki de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra tek ciddi yurtseverdi. Tek başına bir parti gibi hareket etti. Yarım asır bir tek parti gibi davrandı. Parti kurmamış, fakat Kürtler için edebiyat yoluyla bir şeyler söylemeye çalışmıştı. Edebiyat konusunda Yaşar Kemal ne ise o da odur. Yaşar Kemal Türkçe’de o da Kürtçe’de. Bu çok değerliydi. Bu anlamda ilksel bir özelliği var. Zaten öyle olduğu için kontralar tarafından katledildi.
Kendisi ile İstanbul’daki görüşmemizde kısa da olsa birlikte yürüme imkanımız oldu. Bize nasihati vardı. ‘Kendinize sahip çıkın’, dedi. Biz de onu yapmaya çalıştık, hala çalışıyoruz. Oradan bugüne geldik.

Şu anda da Barış ve Demokratik Toplumun inşası amacıyla bir süreç yürütüyoruz. Bunun başarısı da özlü ve değerli bir çaba gerektirecek. Başarıya dair inancım ve umudum yüksektir. Sözün hakikatle buluştuğunda çok etkili olduğu; yaratıcı ve yürütücü olduğu unutulmamalıdır. Bu hakikatle değerli basın çalışanlarının bu konuda sorumlu ve katkı sunucu rolünü oynaması tarihi sorumluluk durumundadır. Sözlerime son verirken özgür basın şehitlerimizi saygıyla anıyor, Musa Anter’in izinden yürüyerek ideallerini gerçekleştirmeye çalışan basın çalışanlarına başarılar diliyorum.”

‘HUKUKSAL ÇÖZÜMLER GEREKİYOR’

İmralı’da 6 yıl aranın ardından avukat görüşü gerçekleşti. Asrın Hukuk Bürosu avukatları Raziye Öztürk, İbrahim Bilmez ve Cengiz Yürekli, 15 Eylül’de Öcalan ile görüştü.

Bürodan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Demokratik hukukun inşa edilmesinin norm devletinin gereği olduğu ve sürecin temel amaçlarından biri olduğu hususuna değerlendirmelerine yer vermiştir. Barış ve demokratik toplum sürecinin kat ettiği merhale itibariyle hukuksal çözüm aşamasına geldiğini belirtmiştir. Yüzyıllık süreç içerisinde Kürtlerin bir olgu olarak hukuk dışı tutulduğunu, aşmaya çalıştıklarının da bu hukuk dışılık olduğunu ifade etmiştir. Kendisinin demokratik ulus çerçevesinde ortak yaşamda ısrarcı olduğunu ve demokratik cumhuriyet projesine sahip olduğunu belirtmiştir. Bu çerçevede Kürt sorununun siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel birçok boyutunun olduğunu ve bu aşamada ara dönem yasalarını kapsayacak hukuksal çözümler gerektirdiğine ayrıca işaret etmiştir. Bir geçiş süreci olarak tanımlanabilecek bu dönemde gerçekleşen avukat ziyaretinin zamanlamasını da hukuk kapısının aralanması için bir işaret olarak değerlendirme istek ve umudunu belirtmiştir. Sayın Öcalan, başta cezaevlerinde bulunan politik tutsaklar olmak üzere kendisini soran, yürüttükleri barış ve demokratik toplum sürecine inanan, bu konuda emek veren, çabalayan herkese en derin selamlarını iletmemizi istemiştir.”

Yarın: Tuncer Bakırhan 1 yıllık süreci değerlendirdi

MA / Berivan Altan

İlgili Haberler

Paşinyan: Erivan ile Bakü arasında imzalanan belgelerde ‘Zengezur Koridoru’ ifadesi yok ve olmayacak
Gündem

Paşinyan: Erivan ile Bakü arasında imzalanan belgelerde ‘Zengezur Koridoru’ ifadesi yok ve olmayacak

30 Eylül 2025
Trump: Nükleer gücümüzü güncelleyeceğiz, umarım kullanmak zorunda kalmayız
Gündem

Trump: Nükleer gücümüzü güncelleyeceğiz, umarım kullanmak zorunda kalmayız

30 Eylül 2025
Taliban internet ve cep telefonu şebekelerini kesti
Gündem

Taliban internet ve cep telefonu şebekelerini kesti

30 Eylül 2025
HABER-SEN: PTT mahkeme kararını yok sayıyor
Gündem

HABER-SEN: PTT mahkeme kararını yok sayıyor

30 Eylül 2025
Abdullah Öcalan’dan Êzidîlere mesaj: Yeni fermanlar yaşamayacaksınız
Gündem

Abdullah Öcalan’dan Êzidîlere mesaj: Yeni fermanlar yaşamayacaksınız

30 Eylül 2025
KYK yurdunda şüpheli kadın ölümü
Gündem

KYK yurdunda şüpheli kadın ölümü

30 Eylül 2025
Politika'dan Günün Yorumu
“Dostum Trump” ile buluşma
Politika'dan Yorum

“Dostum Trump” ile buluşma

Politika Haber
28 Eylül 2025
Politika'dan Söyleşi
sinan dervişoğlu
Politika'dan Söyleşi

Sinan Dervişoğlu: Yeni olgular ve bilgiler Marksizm açısından yeni problemler ve yeni fırsatlar yaratıyor.

Politika Haber
28 Eylül 2025

EN SON HABERLER

Paşinyan: Erivan ile Bakü arasında imzalanan belgelerde ‘Zengezur Koridoru’ ifadesi yok ve olmayacak

Paşinyan: Erivan ile Bakü arasında imzalanan belgelerde ‘Zengezur Koridoru’ ifadesi yok ve olmayacak

30 Eylül 2025
Trump: Nükleer gücümüzü güncelleyeceğiz, umarım kullanmak zorunda kalmayız

Trump: Nükleer gücümüzü güncelleyeceğiz, umarım kullanmak zorunda kalmayız

30 Eylül 2025
Taliban internet ve cep telefonu şebekelerini kesti

Taliban internet ve cep telefonu şebekelerini kesti

30 Eylül 2025
HABER-SEN: PTT mahkeme kararını yok sayıyor

HABER-SEN: PTT mahkeme kararını yok sayıyor

30 Eylül 2025
Abdullah Öcalan’dan Êzidîlere mesaj: Yeni fermanlar yaşamayacaksınız

Abdullah Öcalan’dan Êzidîlere mesaj: Yeni fermanlar yaşamayacaksınız

30 Eylül 2025
KYK yurdunda şüpheli kadın ölümü

KYK yurdunda şüpheli kadın ölümü

30 Eylül 2025
Katledilen gazeteciler için ‘Şehîd’ sloganını atan yurttaşa hapis cezası

Katledilen gazeteciler için ‘Şehîd’ sloganını atan yurttaşa hapis cezası

30 Eylül 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!