Kadınlar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün birinci yılında alanlara çıkarak adalet talebinde bulundu.
İSTANBUL
Kadın Zamanı Derneği, “Rojin Kabaiş’e ne oldu” şiarıyla Beyoğlu’nda bulunan Tarlabaşı Çukur Mahallesi’nde eylem gerçekleştirdi. Eyleme Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve çok sayıda kadın katıldı. Eylemde “Rojin Kabaiş’e ne oldu”, “Çi hat serê Rojîn Kabaîşê” pankartı açılarak sık sık “Jin jiyan azadi”, “Kuştina jinan polîtîk e” sloganları atıldı. Basın metninin Kürtçesi Kadın Zamanı Derneği üyesi Newroz Ünverdi, Türkçesini Dilek Başalan okudu.
DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandal, Rojin Kabaiş için ortak mücadele yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak kadın katliamlarına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
Rojin İçin Adalet Komisyonu üyesi Hivda Kılıçarsalan, Rojin ve katledilen kadınlar için adalet talep etmek amacıyla eylemde olduklarını ifade etti.
Konuşmaların ardından açıklamayı okuyan Dilek Başalan, “Somut bir şekilde ortada olan ve fail/ faillerin bulunması için hayati önemde olan delillerin gölgelendiğini görüyoruz. Bu nedenle intihar iddialarını kabul etmiyor, Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Dilek Başalan, son olarak şu çağrıda bulundu: “Soruşturma şeffaf yürütülsün. İhmali olan herkes yargılansın. Üniversitelerde ve yurtlarda kadınların güvenliği için acil önlemler alınsın. Buradan tüm kadın örgütlerine ve kadın mücadelesinin bileşenlerine de sesleniyoruz: Rojin için adalet talebimizi birlikte büyütelim.”
Eylem sloganlara son buldu.
ADANA
Adana Kadın Platformu, Wan’da KYK yurdundan çıktıktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması talebiyle İnönü Parkı’nda açıklama yaptı. Platform adına konuşan Zehra Aydın, Rojin Kabaiş’in ölümünün intihar denilerek kapatılmaya çalışıldığını ifade etti.
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Zehra Aydın, “Devlet, kadın ve LGBTİ+ cinayetlerinin üzerini örtüyor, failleri koruyor. Üniversiteler kadınların özgürleşeceği alanlar olması gerekirken şiddetin yeniden üretildiği mekânlara dönüşüyor. Rojin’in, Şule Çet’in, Pınar Gültekin’in, Gülistan Doku’nun ve öldürülen tüm kadınların ölümünden erkek egemen düzen ve devlet politikalara sorumludur” diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması çağrısında bulunan Zehra Aydın, “Katillerden ve onları koruyanlardan hesap soracağız” dedi.
MA