Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülerek tecridin son bulması amacıyla Adalet Bakanlığı önünde başlattığı Adalet Nöbeti, bir ayını geride bırakırken, diğer yandan Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edildiği 15 Şubat 1999 uluslararası komplonun yıl dönümü dolayısıyla iki koldan yürüyüş kararı alındı. Tecride karşı 6 Şubat’ta Mardin’in Qoser (Kızıltepe) ve Hakkari’nin Gever (Yüksekova) ilçelerinden “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla Gemlik’e doğru iki koldan yürüyüş düzenlenecek.
HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, İmralı tecrit sistemine karşı tüm muhalif kesimlerin ses olması gerektiğini söyledi.
“TECRİT KOMPLONUN DEVAMI”
PKK Lideri Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da geliştirilen uluslararası komplonun İmralı tecrit sistemi ile sürdüğünü kaydeden Coşkun, tecridin sistematik bir hale getirildiğini belirtti. 22 ayı aşkın bir süredir PKK Lideri Öcalan’dan haber alınamadığını ifade eden Coşkun, aile ve avukat görüş başvurularının reddedilmemesinin hukuksuz bir şekilde sürdüğünü ifade etti. Coşkun, “Aile ve avukat görüş başvuruları yanı sıra eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimizin görüşme başvuruları da yanıtsız bırakılmıştır. Daha önce ‘hava muhalefeti, koster bozuk’ gibi gerekçelerle görüşmeler engelleniyordu. Son dönemde disiplin cezaları adı altında tecrit içinde tecrit uygulanıyor. Bu gerekçelerle yapılan hukuksuzluğun üstü örtülmeye çalışılıyor. Tecrit uygulamasıyla insanlık suçu işlenmeye devam ediliyor” şeklinde konuştu.
“TECRİT TOPLUMSAL SORUNLARI DOĞURUYOR”
İmralı Cezaevi’nde hukukun uygulanmadığını belirten Coşkun, sürdürülen tecrit ile anayasa ve uluslararası hukukun çiğnendiğini vurguladı. İmralı tecrit sisteminin Abdullah Öcalan şahsında tüm topluma yayıldığını kaydeden Coşkun, “Bugün ülkedeki toplumsal sorunların asıl nedeni Sayın Öcalan’a yönelik uygulanan tecrit politikasıdır. Ekonomik kriz, yoksulluk, artan işsizlik, cezasızlık politikaları, ekolojiden kadın sorununa ve tüm toplumsal sorunların ana ekseni Öcalan’a yönelik tecrit politikasının her geçen gün daha da ağırlaştırılması ve buna karşı Kürt sorununda çözümsüzlüğe gidilerek savaş politikasındaki ısrardır. Tecritte ısrar edip savaşın derinleştirilmesinin çözüm olmadığı ortada. Bugün tecridi ağırlaştırılıp savaş politikalarına bel bağlanılmasının temel nedeni iktidarın varlığını ömrünü uzatmak istemesinden başka bir şey değildir. Bizler tecrit ve buna bağlantılı olarak savaş politikalarından bir an önce vazgeçmesi gerektiğini ifade ediyor ve buna karşı mücadele hatlarımızı büyütmeyi sürdüreceğiz” diye belirtti.
“TECRİDE KARŞI HERKES SES OLMALI”
Adalet Bakanlığı’nın görev ve sorumluluklarını hatırlatarak tecridin kaldırılması için “Adalet Nöbeti” eylemine başladıklarını söyleyen Coşkun, “Bir aydır eylemimiz sürüyor ancak bakanlıkla bugüne kadar bir temas gerçekleştiremedik. Temas gerçekleştiremediğimiz gibi yapılan eyleme de sessiz kalmaya devam ediyorlar. Bizler hiçbir hukuksuzluğu kabul etmiyoruz ve tecrit politikasını teşhir etmeye devam ediyoruz. Bugün tecridin kaldırılmasında ısrar etmemizin sebebi Türkiye toplumunun Öcalan’ın fikrine ihtiyacı olduğunu düşünmemizden kaynaklanıyor. Sayın Öcalan, barış, demokrasi ve ortak bir yaşamın anahtarıdır. Bu nedenle sadece bizler değil, esasında tüm muhaliflerin bu tecride karşı ses olması gerekir” dedi.
Coşkun son olarak, 6 Şubat’ta Gever ve Qeser’den başlatılacak “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” yürüyüşüne tüm halkı davet etti. Coşkun, “Sayın Öcalan ile avukatlarının görüştürülmemesi ve devletin oyalama politikasına karşı tüm halkımızı ses vermeye çağırıyoruz” ifadelerinde bulundu.
MA
