Amed’in Sûr ilçesi Melik Ahmet Caddesi’nde 8 Haziran 1992 tarihinde katledilen Özgür Gündem gazetesi Amed muhabiri Hafız Akdemir’in ölümünün üzerinden 33 yıl geçti. Özgür Basın hayatına Yeni Ülke gazetesinde başlayan Akdemir, gazetenin kapatılmasının ardından Özgür Gündem gazetesinin Amed muhabiri olarak çalışmalarını sürdürdü. 1990’lı yıllarda yaşanan “faili meçhul” cinayetleri, köy yakmaları ve yaşanan birçok hak ihlalini kamuoyuna duyuran gazete bürosunun kapısına “Kaleminiz kırılacak, sıra sizde” tehdidinin yer aldığı bir not bırakıldı. Daha sonra Akdemir, polislerin kimlik kontrolü sırasında “Yazdıklarına dikkat et” denilerek tehdit edildi. Bu tehditlerin ardından Akdemir, 8 Haziran 1992’de gazetenin Amed bürosuna giderken, bugün adının verildiği Melik Ahmet Caddesi üzerindeki Hafız Akdemir Sokağı’nda uğradığı silahlı saldırıyla katledildi.
ÖLÜMÜN ARDINDAKİ HİZBULLAH GERÇEĞİ
Akdemir’in katledilmesiyle ilgili başlatılan soruşturmada, 8 yıl boyunca hiçbir ilerleme kaydedilmedi. 90’lı yıllarda devlet tarafından kullanılan Hizbullah sorumlusu Hüseyin Velioğlu’nun, 17 Ocak 2000’de İstanbul Beykoz’da bulunan bir villada öldürülmesinin ardından Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan Hizbullah Ana Davası’nda yer alan 31 sanığa yöneltilen 188 cinayet arasında Hafız Akdemir’in katledilmesi de yer aldı. Cinayetin tetikçisi olduğu belirtilen Hizbullah üyesi “Hüseyin” kod adlı Cihan Yıldız ise, 2008 yılında İnterpol tarafından Avusturya’nın başkenti Viyana’da yakalanıp Türkiye’ye getirildi ve Akdemir’in de aralarında olduğu 11 cinayetten sorumlu tutuldu.
Yargılama sonucunda Yıldız, 6 cinayet ve 2 silahlı yaralama suçundan müebbet hapis cezasını çarptırıldı. Yıldız, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “adil yargılanma hakkının ihlali” kararıyla diğer Hizbullah hükümlüleri ile birlikte 11 yıllık tutukluluğun ardından serbest bırakıldı.
33 yıldır adalet arayan Akdemir’in ablası Fahriye Bulut, kardeşini anlattı.
CENAZESİ KAÇIRILARAK DEFNEDİLDİ
Akdemir’in 20’li yaşlarında tutuklandığını, 7 yıl cezaevinde kaldıktan sonra gazetede çalışmaya başladığını belirten Fahriye Bulut, o dönemde her sokak başında insanların katledildiğini anımsattı. Kardeşi Akdemir’in de sokak ortasında katledildiğini söyleyen Fahriye Bulut, “O’nu da katlettiler. Yüreğimiz onula birlikte yandı gitti” dedi. Kardeşinin defnedilmesine de izin verilmediğini, cenazenin hastaneden kaçırılarak gece yarısı köyüne götürüldüğünü hatırlatan Fahriye Bulut, “Mezarlıkta askerler bize ‘ağlamayın, susun’ diyordu. Baskılara rağmen 7 köyden yüzlerce kişi taziyeye katıldı” diye belirtti.
FAİLLERİN AÇIĞA ÇIKARILSIN
Kardeşinin Hizbullah tarafından katledildiğini vurgulayan Fahriye Bulut, şöyle devam etti: “O’nu bilerek katlettiler. Katillerinin ortaya çıkmasını istiyoruz. Henüz 27 yaşındaydı. O’nu katletmeye ne hakları vardı? Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. O zaman da adalet yoktu… Halen de ölümler sürüyor. Bu ölümler artık son bulsun. Devlet Hafız’ın faillerini açığa çıkarmalı ve özür dilemeli.”
Müjdat Can / MA
