Künye   Hakkımızda
19 Aralık 2025, Cuma
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

19 Aralık’tan bugüne tecrit daha da derinleşti

“Hayata Dönüş” operasyonlarının tanıklarından İHD MYK üyesi Bekir Sıtkı Keçeci, aradan geçen 25 yılda cezaevlerinde tecrit ve hak ihlallerinin daha da derinleştiğini belirtti.

19 Aralık 2025
19 Aralık’tan bugüne tecrit daha da derinleşti
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerinde hayata geçirilen ve “Hayata Dönüş Operasyonu” olarak adlandırılan katliamda onlarca tutsak yaşamını yitirirken, yüzlercesi ise ağır yaralandı. F tipi cezaevlerine geçiş sürecinde tutsaklara dayatılan tecrit politikaları, askeri sayım ve çıplak arama gibi uygulamalarla birlikte cezaevlerini birer baskı ve sindirme mekanına dönüştürdü. Aradan geçen 25 yıla rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği ve geçmişle yüzleşme yapılmadığı için cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri derinleşerek devam ediyor.

Katliamın tanıklarından biri olan İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Bekir Sıtkı Keçeci, katliamın yıldönümünde yaşananları değerlendirdi.

Cezaevinde kaldığı 21 yıl boyunca birçok kez açlık grevine giren Keçeci, 1999 yılında Gebze ve Bolu cezaevlerinde askeri sayım, çıplak arama ve kötü muameleye karşı başlatılan, daha sonra ölüm orucuna dönüşen direnişte 273 gün kaldı. Maruz kaldığı ağır işkenceler nedeniyle Keçeci, 2002 yılında yakalandığı Wernicke Korsakoff sendromu nedeniyle tahliye edildi. Uzun süreli açlık ve yetersiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan bu sendrom, beyin fonksiyonlarını doğrudan etkileyen; hafıza kaybı, denge bozukluğu, algı sorunları ve kalıcı nörolojik hasarlara yol açabilen ağır ve geri dönüşü çoğu zaman mümkün olmayan bir hastalık. Yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen insan hakları mücadelesinden kopmayan Keçeci, bugün İHD bünyesinde cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çekmeye devam ediyor.

‘DİRENİŞ KATLANARAK DEVAM ETTİ’

20 cezaevinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlar sırasında ağır silahların, kimyasal içerikli maddelerin ve gaz bombalarının tutsakların bulunduğu koğuşlara atıldığını anımsatan Keçeci, yaşananların sıradan bir müdahale değil, doğrudan bir gözdağı ve sindirme politikası olduğunu belirtti. Keçeci, bu saldırıların televizyon ekranları üzerinden kamuoyuna servis edilerek cezaevlerindeki direnişin kırıldığı mesajının topluma verilmek istendiğini, aynı zamanda dışarıya dönük olarak da “itiraz eden herkesin benzer bir şiddetle karşılaşabileceği” yönünde açık bir tehdit oluşturulduğunu dile getirdi. Keçeci, “3 gün televizyonlardan naklen yayın verilmesinin nedeni o gücü emekçi kitlelere ve muhalif kesimleri manipüle etme amacına yöneliktir. Mahpuslar adım adım, hücre hücre, koğuş koğuş direndiler. Ben de o dönem Gebze cezaevinde kalıyordum. İsrail yapımı Jeriko denen bir silah ilk defa kullanıldı. Adeta bir savaş muharebesi gibi bir hazırlıkla gelmişlerdi. İçeridekilerin de direnirken çıplak bedenlerden başka hiçbir şey yoktu. 30 tane mahpus arkadaşımız katledildi. Daha sonra F tipleri açıldı. Direniş katlanarak devam etti. F tiplerine insanlar girdiğinde ölüm orucu 150 civarındayken 300’e, 400’e, 500’e çıktı ve süresiz açlık grevine katılanların sayısı” diye belirtti.

‘HAYATA VEDA OLDU’

19 Aralık sürecinin açık bir devlet şiddeti örneği olduğunu belirten Keçeci, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün operasyon sonrası yaptığı açıklamalarla direnişin tümüyle kırılamadığının kabul ettiğini anımsattı. Keçeci, direnen tutsakların iradesinin “kemikleşmiş” olarak tanımlanmasının ise ölüm orucu sürecinde devrimci ve sosyalist iradenin yıkılamadığının açık bir göstergesi olduğunu aktardı. Keçeci, “Hayata dönüş operasyonuydu ama hayata veda operasyonu oldu. Bu ölüm oruçlarının sonunda bende dahil birçok kişi bırakıldı. Ama 500’e yakın insan şu an Wernicke Korsakoff’lu olarak yaşamına devam ediyor, bir tanesi de benim” diye konuştu.

25 YILLIK SÜREÇTE KOŞULLAR DAHA DA AĞIRLAŞTI

F tipi cezaevlerine karşı süresiz açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerinin temel nedeninin tecride dayalı cezaevi modelini kabul etmemek olduğunu belirten Keçeci, aradan geçen yıllara rağmen cezaevlerindeki baskı politikalarının sona ermediğine dikkat çekti. Bugün cezaevlerinde S ve Y tipleri ile yüksek güvenlikli cezaevlerine karşı tutsakların açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine başvurduğunu anımsatan Keçeci, geçen 25 yıllık süreçte tutsaklara dayatılan koşulların hafiflemek yerine daha da ağırlaştığını kaydetti. Keçeci, “12 Eylül uygulamalarından, 2000’deki F tipi uygulamalarından daha ağır uygulamalar şimdiki cezaevlerinde sürdürülüyor. Güneş yok, havalandırma yok, spor yok. Görebileceğin ikinci bir kişi yok. Zaten beden rutubetten dolayı sürekli hastalık üretiyor. Özcesi şu; İmralı cezaevindeki tecrit uygulamasını şu an son sistemle tüm coğrafyamızdaki cezaevlerinde uygulamaya çalışıyorlar. Ama bu iradeyi teslim almaları mümkün değil” dedi.

GEÇMİŞLE YÜZLEŞME

Barışa dair umudun diri tutulmasının zorunlu olduğunu belirten Keçeci, devletin pasif bir barış anlayışından çıkıp aktif bir barış sürecine yönelmesi halinde atılması gereken ilk adımın hasta tutsakların serbest bırakılması olduğunu aktardı. Hatice Onaran’ın cezaevinde bir kişiye para gönderdiği gerekçesiyle “teröre finans sağlama” suçlamasıyla tutuklu bulunduğunu aktaran Keçeci, yüzde 86 engelli olan Hatice Onaran’ın sağlık durumuna rağmen cezaevinde tutulmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Keçeci, “PKK’nin attığı adıma karşı devletin de adım atması lazım. AYM ve AİHM kararlarının uygulanması lazım. Kayyım politikalarından vazgeçilmesi gerekiyor. 19 Aralık Katliamı’nı uygulayanlar yargılansaydı cezaevleri böyle olmazdı. Devletin geriye dönük katliamlarıyla, köy boşaltmalarıyla, yargısız infazlarıyla yüzleşmesi gerekiyor. İşkence, insanlığa karşı suçla ilgili devlet her biçimde yüzleşme yapmalı. Boşaltılan köylerde yerinden yurdundan edilen insanlardan hem özür dilenmeli hem tazmin edilmeli bütün şeyleri. Ancak böyle gerçek barışı yakalayabiliriz. Barıştan umutluyuz. Bu barışı yükseltmek için de herkes kendi gücü oranında bu barışa destek vermeli. Çünkü barış bu toplumun demokratikleşmesi için gerçekten olmazsa olmaz tek koşuldur” dedi.

MA / Abdulkadir Ayten

İlgili Haberler

Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı
Gündem

Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı

19 Aralık 2025
Rusya Dışişleri: NATO’ya güvenlik garantilerini ancak karşılıklılık esasına göre vermeye hazırız
Gündem

Rusya Dışişleri: NATO’ya güvenlik garantilerini ancak karşılıklılık esasına göre vermeye hazırız

19 Aralık 2025
AB, Ukrayna’ya 90 milyar euro kredi sağlama kararı aldı
Gündem

AB, Ukrayna’ya 90 milyar euro kredi sağlama kararı aldı

19 Aralık 2025
2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı
Gündem

2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı

19 Aralık 2025
Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı
Gündem

Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı

19 Aralık 2025
‘Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?’
Gündem

‘Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?’

19 Aralık 2025
Politika'dan Günün Yorumu
AKP-CHP iktidar kavgası ve Süreç
Politika'dan Yorum

AKP-CHP iktidar kavgası ve Süreç

Politika Haber
15 Aralık 2025
Politika'dan Söyleşi
Sendikacı Nebile Irmak: Asgari ücret yoksulluk ücretidir, yoksulluk da kadınlaşıyor
Politika'dan Söyleşi

Sendikacı Nebile Irmak: Asgari ücret yoksulluk ücretidir, yoksulluk da kadınlaşıyor

Politika Haber
18 Aralık 2025

EN SON HABERLER

Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı

Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı

19 Aralık 2025
Rusya Dışişleri: NATO’ya güvenlik garantilerini ancak karşılıklılık esasına göre vermeye hazırız

Rusya Dışişleri: NATO’ya güvenlik garantilerini ancak karşılıklılık esasına göre vermeye hazırız

19 Aralık 2025
AB, Ukrayna’ya 90 milyar euro kredi sağlama kararı aldı

AB, Ukrayna’ya 90 milyar euro kredi sağlama kararı aldı

19 Aralık 2025
2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı

2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı

19 Aralık 2025
Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı

Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı

19 Aralık 2025
‘Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?’

‘Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?’

19 Aralık 2025
10 yıldır kayyımın yönettiği kent komün ve meclislerle yeniden inşa edilecek

10 yıldır kayyımın yönettiği kent komün ve meclislerle yeniden inşa edilecek

19 Aralık 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!