Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörlüğü’nün Devrim Stadyumu’nda yapılacak mezuniyet törenini iptal etmesine karşı öğrenciler ve mezunlar karara tepki gösterdi.
Siyasal Bilimler öğrencisi Kaan Dağdeviren Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na söz konusu iptali değerlendirdi. Dağdeviren, “Türkiye’de artık özgürce muhalefet edebilecek alanlar kalmadı diyebiliriz, çok kısıtlı. ODTÜ Devrim Yürüyüşleri, rahat bir şekilde muhalefetin sözünü yansıtılabileceği nadir alanlardan birisi. Biz bir yolunu bulup yürüyüşü yapacağız” dedi.
Öğrencilerin oluşturduğu komitenin sözcüsü Dağdeviren’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Okulumuzda yıllardır mezuniyet törenleri Devrim Stadyumu’nda gerçekleştiriliyordu ancak korona bahane gösterilerek iki sene boyunca mezuniyet töreni yapılmadı. Bu sene oluşturduğumuz gibi geçen yıl da eylem komitesi oluşturup ‘Devrim Yürüyüşü’ organize etmiştik. Bu yıl da eylem komitesi üyesiyim.
Rektörlüğün yapmak istediği temel sebep okuldaki muhalif sesleri susturmak ve baskılamak. Türkiye’de artık özgürce muhalefet edebilecek alanlar kalmadı diyebiliriz artık çok kısıtlı. ODTÜ devrim yürüyüşleri rahatça muhalefetin yansıtılabileceği nadir alanlardan birisi.
Devrim Stadyumu’nda gerçekleştirilen mezuniyet töreni aslında yıllardır yapılan bir şey. Devrim Stadyumu’nun yapılışından hemen sonra bütün mezuniyetler burada gerçekleşmiş. Öğrenciler sırasıyla ellerindeki pankartlarla yürüyüş yapıyorlar hatta bazı pankartlar ünlü oluyor, sosyal medyada konuşuluyor. Bölüm birincilerinin yaptığı konuşmalar ve rektörlüğün yaptığı konuşmalarla mezuniyet son buluyor. Öğrencilerin gerçekleştirdiği eylemlerin çoğu rektörlüğe dönük oluyor ve bunun da sebebi kendisinin seçilmiş değil atanmış bir rektör olması. Bundan dolayı da rektör okulda pek fazla desteklenmiyor o yüzden de çok fazla protesto ediliyor.
Rektörlük bu protestolardan çok rahatsız oluyor ve demokratik ve özgür alanları da o yüzden kısıtlamak istiyorlar. Son 3 yıldır mezuniyet törenleri gerçekleşmesin diye özel bir çaba gösteriyorlar ama biz 30 Temmuz’da eylemimizi, 6 Ağustos’ta da yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Okulun işleyişi 2-5 Ağustos tarihleri arasında her bölümler kendi bina önlerinde yapılacak küçük törenlerle diplomalarını alması yönünde ama bunun da amacı muhalefetin yapılabileceği alanları daraltmak. Herhangi bir öğrenci ya da velisinin 6 Ağustos’ta yapılacak yürüyüşe engel olmak isteyeceğini düşünmüyorum.
Aslında biz zaten yıllardır rektörlüğün baskısından dolayı tecrübeli öğrenciler olduk. Okulda herkesin görüşleri farklı olsa da hepimizin amacı bu konuda ortak.
Barışçıl ve demokratik bir şekilde protestomuzu gerçekleştirmek istiyoruz. Rektörlük açıklamasında, ‘güvenlik, cümlesinin kullanarak bizleri marjinalleştirmek ve güvenlik tehdidi oluşturuyor gibi göstermek istiyor ama süreç çok barışçıl ilerliyor.
Öncelikle okullarda demokratik ortamda rektörlük seçimlerini talep ediyoruz. Rektör Verşan Kök’e karşı olmamızın en temel sebebi atanmış olması.
Üniversitelerdeki özgürlük ortamının artmasını istiyoruz çünkü çok sayıda arkadaşımız son zamanlarda soruşturmalara uğruyor hatta gözaltına alınıyor. ODTÜ öğrencileri Türkiye’den bağımsız değildirler, ülkede yaşanan her sorunun bizler de bir parçasıyız. Okulda gerçekleştirilen en yakın eylemlerden birisi de hayat pahalılığıyla ilgiliydi. Eylem sırasında polis okulumuza girdi ve çok sayıda gözaltına alınan oldu.”
SPUTNIK
