Hamas’ın 7 Ekim’di gerçekleştirdiği saldırı sonrası dünya, İsrail ile Hamas arasında başlayan çatışmalara dikkat kesilirken, Türkiye de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına devam ediyor. TSK’nin 4 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik giriştiği saldırılarda askeri merkezlerin dışında siviller de hedef oldu. Bugüne dek aralarında çocuklar ve kadınların da olduğu 30’a yakın sivil hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.
Bu saldırılarda hastane, cami, elektrik santralleri, buğday siloları ve petrol rafineleri gibi altyapı ve üstyapılar da bombalanarak tahrip edildi.
Türkiye’nin saldırılarına ve dünyanın bu konudaki sessizliğine tepki gösteren yurttaşlar, bölgeye dönük saldırıların tüm insanlığa yönelik olduğunu dile getirdi.
KÜRT SORUNU VE FİLİSTİN SORUNU
Orta Doğu’da yaşanan sorunların temelinde Filistin ve Kürt sorununun olduğunu belirten Mehmet Ali Bora, Filistin ve Kürt sorunları çözülmeden hiçbir şeyin düzelmeyeceğini söyledi. Bora, “Kapitalist sistemin bu iki sorundan beslendiğini biliyoruz. Bu iki sorun aslında birbirini besleyen sorunlardır. Orta Doğu’da özünde en büyük sorun Kürt sorunudur. Kürt sorunu çözülmediği sürece İsrail-Filistin sorunu da çözülmez. Bu yüzden hegemonik güçler, emperyalistler, Kürt ve Filistin sorunlarını daha da çıkmaz bir hale getirmeye çalışıyorlar” dedi.
‘İKİYÜZLÜ POLİTİKALAR DEVREYE GİRİYOR’
Konu Kürtler olunca ikiyüzlü politikaların devreye girdiğini de ifade eden Bora, “Rojava’ya yapılan saldırılar, dünyadan bağımsız değil ve dünyanın onayını almış bir operasyondur. Bu iki olayın birbirine denk gelmesi de biraz manidardır. Söz konusu Kürtler olunca neden hiçbir şey görünmüyor? Kürtler öldürüldüğünde neden yok sayılıyor? Bu yüzden insanın öfkesi ve kızgınlığı oluşuyor. Bu ikiyüzlülüğe ve saldırılara karşı Kürtler her yerde tepkilerini ortaya koyuyor. Burada Rojava’ya ilişkin demokratik bir eyleme, bir basın açıklamasına dahi izin verilmiyor. Söz konusu Kürtler ve Rojava oldu mu, herhangi bir demokratik tepkiye dahi izin verilmiyor. Bu saldırıların önünün alınması için Kürtlerin mutlaka ittifak içinde olması lazım. İttifak olmadığımız sürece bu saldırıların önü alınamaz” diye konuştu.
‘DÜNYA KÜRTLERİN KATLEDİLMESİNE ORTAK’
Kemal Güler isimli yurttaş ise, Kuzey ve Doğu Suriye’yi hedef alan saldırıların aslında insanlığa karşı olduğunu ifade etti. Güler, “Yıllardır Rojava üzerinde büyük bir saldırı var. Savaşlarda sivillere ve sivil alanlara saldırı yapılmaz. Ama Rojava’da saldırılar genellikle halkın yaşam alanlarına yapılıyor. Bu onlar için mubahtır. Kürtler üzerinde büyük bir katliam var ve bu katliamı tüm dünya sadece izliyor. Özellikle Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve dünyadaki insan hakları kuruluşları sessiz kalıyor Biz saldırıları ve sessizliği kınıyoruz. Tüm dünya Kürtlerin katledilmesine ortaktır” dedi.
Güler, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapılar saldırıları görmezden gelip devlet desteğiyle Filistin için mitingler düzenlediklerin söylediği Hür Dava Partisi’ne dair de “Masumlara kim saldırırsa saldırsın, Kürt halkı olarak karşı durur tepki gösteririz. Ama onların Kürtler için herhangi bir tepkisini görmedik” ifadelerini kullandı.
Güler, “Kürt halkı birlik olsun. Birlik olduğumuzda, bütün saldırıları karşı durabiliriz ama birlik olmasak bu saldırılar hep devam edecektir” diye konuştu.
‘SAVAŞIN FATURASI HALKA ÇIKIYOR’
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını “insanlık dışı” olarak tanımlayan Hüseyin Akdağ da, “Savaş insanlık suçudur. İsrail ve Hamas arasındaki savaşı bütün dünya konuşuyor ama söz konusu Kürtler ve Rojava olunca sesler kesiliyor. Bu tür savaşlarda insanlar, çocuklar ölüyor. Bu kabul edilecek bir şey değil. Yürütülen savaş ekonomiyi de vuruyor. İktidarın kullandığı tank ve tüfeklerin bütün faturası biz yurttaşlara yansıtılıyor. Bu savaşlar artık dursun diyoruz. Her zaman barıştan yanayız ve barışı savunacağız” dedi.
MA
