Dicle Üniversite Tıp Fakültesi’nde 17 Temmuz’da Avşarlar Yemekçilik tarafından verilen yemek nedeniyle aralarında hastane çalışanlarının da olduğu çok sayıda kişi zehirlendi. Yemekten zehirlenen temizlik çalışanı Yılmaz Güney, yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. Zehirlenme vakasının kayıtlara geçmemesi için hastanede tedavi edilmediklerini aktaran Güney, yemek şirketinin daha önce de benzer vakalara neden olduğu ve bu durumu yönetime bildirdiklerini belirtti.
Yılmaz, “Zehirlenmeden kaynaklı üniversitede hasta kaydı yapılmayan çoğu arkadaşımız başka hastaneler de tedavi gördü. Can kaybı olabilirdi. Üniversitenin durumu iyi diye yatış vermediği arkadaşımız şuan özel bir hastanede tedavi görüyor. Ateşi 45 dereceye kadar çıkmış. Yaşanan vakayla ilgili sırf adli işlem yapılmasın ve hastanenin prestiji sarsılmasın diye bizlere rapor verilmedi. Ülkede insanlara önem verilmediği için, hastanelerde de insan salığına önem verilmiyor” dedi.
Aradan günler geçmesine rağmen hala ishal, terleme, ateş ve mide bulantısı gibi etkilerin devam ettiğine dikkati çeken Güney, “Kendi çabamızla iyileşmeye çalışıyoruz. ‘Basit’ dedikleri gıda zehirlenmesinde dahi tedavi uygulanmadı. İnsanlar kademeye göre değil, insan oldukları için muamele görsün istiyoruz. Herkesin bir canı var, aynı muamele uygulansın” diye belirtti.
‘GÖZ YUMULUYOR’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şube Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus ise, kentte birçok hastanede yemek sorununun devam ettiğini belirtti. Yaşanan sorunlarda ise Sağlık Bakanlığı ile ilişkileri nedeniyle bu yemek firmalarının savunulduğunu söyleyen Ulus, “Bu firmanın verdiği yemekten insanlar zehirleniyor. Normalde ceza verilmesi gerekir. Ancak aksine hala yemek dağıtabiliyor. Bu bile yöneticilerin firmaya göz yumduğunu kanıtlıyor. Kendilerince yaşanan olayın unutulması isteniyor” ifadelerini kullandı.
TİFO ENFEKSİYONU TESPİT EDİLDİ
Zehirlenen personellerin tahlil sonuçlarında “tifo enfeksiyonu” tespit edildiğini aktaran Ulus, bunun tedavisinin 10 gün sürdüğünü ancak personellere rapor verilmediğini vurguladı. Ulus, yemek boykotu kararını sürdüreceklerini belirten Ulus, yemeklerden alınan numunelerin sonuçlarına göre de firmalar hakkında hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.
BAŞHEKİM: GEREKLİ TEDBİRLER ALINDI
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ata Akıl, konuya dair sorularımızı yazılı yanıtladı. Akıl, zehirlenen personelin tedavi edilmediği ve rapor verilmediği iddialarını yalanladı. Açıklamada, şunlar belirtildi: “17 Temmuz 2024 tarihinde hastanemizde yaşanan gıda zehirlenmesi şüphesi olayı ile ilgili olarak ilk akşam saatlerinde acil servise başvuran kişi sayısı yaklaşık 30 olmuştur. Enfeksiyon Komitesi’nin değerlendirmesine göre, gıda zehirlenmesinin belirtileri 48 saat, bazı durumlarda ise 72 saate kadar sürebilmektedir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Besin zehirlenmesi şüphesiyle ilk günden bu tarafa benzer şikayet ile başvuran personellerimiz tedavi süreçleri ile ilgili hastanemizce gerekli koordinasyon sağlanarak olayın öğrenildiği ilk andan itibaren gerekli tedbirler alınmış ve bir aksamaya mahal verilmeden süreç yöneltilmiştir.
Bazı basın ve yayın kuruluşlarında çıkan sağlık raporu verilmedi iddialarıyla ilgili olarak, 17 Temmuz 2024’ten bu yana zehirlenme şüphesi şikayetiyle başvuran tüm hastalar detaylı bir şekilde değerlendirilmiş ve hekimlerimiz tarafından gerekli görülen personellere istirahat raporu verilmiştir. Hastanemizde yemek hizmetleri yüklenici firma tarafından sağlanmaktadır. Yemek hizmeti, gıda güvenliği ve hijyen kontrolleri açısından yönetim ve idari personelimiz tarafından düzenli olarak denetlenmekte ve takip edilmektedir. Yapılacak idari soruşturma sonucunda herhangi bir ihmal tespit durumunda, gerekli işlemler yönetim tarafından yapılacaktır. Gıda zehirlenmesi şüphesine neden olduğu tespit edilen 17 Temmuz 2024 tarihli öğle yemeği numuneleri kurulan komisyon tarafından, saklanma alanlarından alınarak Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü Gıda Kontol Laboratuvar merkezine gönderilmiştir. Bu süreçte yapılan idari incelemeler sonucunda elde edilen tüm bulgular kamuoyuna şeffaf bir şekilde aktarılacaktır.”
Heval Önkol / MA
