Esenyurt’ta 10 Ekim 2025 tarihinde evine giderken kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğrayan ve kaldırıldığı hastanede 13 Ekim’de hayatını kaybeden belgeselci ve gazeteci Hakan Tosun için adalet arayışı sürüyor. Basın Yayın ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN), Tosun’un ölümüyle ilgili soruşturma sürecindeki aksaklıklara dikkat çekerek, faillerin ve varsa azmettiricilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
“Kimsesiz” Muamelesi ve 27 Saatlik Belirsizlik
Edinilen bilgilere göre, 10 Ekim akşamı saldırıya uğrayarak ağır yaralanan Tosun, hastaneye kaldırıldığında üzerinden kimlik çıkmadığı gerekçesiyle ailesine ulaşılamadı. Beyin kanaması geçiren ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren gazetecinin kimliği, olaydan tam 27 saat sonra tespit edilebildi. HABER-SEN Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada bu durumu sert bir dille eleştirdi:
“Ağır yaralı durumdaki meslektaşımızın tam 27 saat boyunca kimliğinin tespit edilememesi, insanlık ve hukuki sorumluluk açısından kabul edilemez bir ihmal zincirinin ilk halkasıdır.”
Soruşturma Sürüyor, Tehdit İddiaları Gündemde
Olayın ardından İstanbul Emniyeti tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 18 ve 24 yaşlarında iki şüpheli gözaltına alınarak tutuklandı. Ancak süreçte yaşananlar, basına yönelik baskı endişelerini artırdı. Tosun’un avukatı Onur Cingil, olay yerinde araştırma yapan gazeteci Umut Taştan’ın, fail yakınları tarafından tehdit edildiğini duyurdu.
“Cezasızlık Politikasına Son Verin”
Hakan Tosun’un ekoloji ve kent hakları üzerine yaptığı kamu yararı odaklı haberlerle tanındığını hatırlatan HABER-SEN, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hakan Tosun, hakikat peşinde koşan bir gazeteciydi. Bu saldırı, doğrudan halkın haber alma hakkına yönelmiş bir tehdittir. Gazetecilere yönelik saldırıların etkin soruşturulmaması, saldırganları cesaretlendirmektedir. Bizler, Tosun’un neden hedef alındığını ve saldırının arkasında kimlerin olduğunu bilmek istiyoruz. Bu dosya, cezasızlık politikası döngüsünün bir parçası olmamalıdır.”
Sendika, soruşturmanın Tosun’un gazetecilik faaliyetlerini de kapsayacak şekilde derinleştirilmesi çağrısında bulunarak, davanın takipçisi olacaklarını vurguladı.
Haber Merkezi











