İstanbul Pendik’te bulunan Aydos Ormanı’nda 19 Eylül 2019’da çıkan yangını itfaiye ekiplerine kendisi haber vermesine rağmen, “örgüt talimatıyla yangını çıkarmak” ve “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçlamalarıyla İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce yargılanıp müebbet hapis cezası verilen Yakup Akman’a dair kararın gerekçeleri belli oldu.
Mahkemenin 11 Ekim’de verdiği hükme ilişkin açıkladığı gerekçeli kararda, Akman’a verilen cezanın delillerinden biri, yangın sırasında orada olduklarını belirten A.O. ve S.Ö. adlı iki tanığın beyanları oldu. Tanıklardan A.O. alınan ifadesinde saat 17.00’da alkol alıp Aydos Ormanı’na gittiklerini, fidanlık alanın üst kısmında araçlarını park ettikleri esnada ormanlık alandan duman çıktığını gördüklerini anlattı. Diğer tanık S.Ö. ise, ifadesinde 5-10 metrekarelik alanda yangın çıktığını, ateşi başında da Akman’ın olduğunu gördüklerini söyleyip daha sonra Akman’ın ateşin olduğu yerden 80-100 metre aşağıdaki fidanlık alana giderek kuru ot parçaları ve odun parçaları toplayıp bir ağacın altında tutuşturduğu yönünde beyanlarda bulundu. S.Ö., o anları cep telefonu ile video kayda aldığını da iddia etti.
Daha sonra bağırarak engellemeye çalıştıkları Akman’ın olay yerinden kaçtığını ileri süren tanıklar, yangının büyümesi üzerine polislerin ve çevredeki yurttaşların yangının çıktığı alana geldiğini, gelen kalabalık içerisinde Akman’ı teşhis edip polise bildirdiklerini anlattı.
OLMAYAN GÖRÜNTÜ VARMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİ
Tanıkların Akman’ı ateş yakarken görüntülediklerini ileri sürüp polise teslim ettikleri 31 saniyelik video kaydında ise, yangının çıktığı ana dair görüntüler yer almadı. Ormanın girişinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait güvenlik kamera görüntülerine dair yapılan incelemede, 2 kişinin motosikletle ormanlık alana giriş yaptığı, saat 16.23’te bu kişilerden birinin ormanlık alandan tek başına ayrıldığı tespit edildi.
Bununla birlikte etraftaki güvenlik kamerası kayıtlarında da böylesi bir kayıt tespit edilemedi. Video kaydına ilişkin iddianameye eklenen raporda, “Akman olduğu tespit edilen kişinin bölgeden uzaklaştığı esnada duman çıktığı ve akabinde yangının şiddetlendiğine” yer verildi.
YANLIŞ ZAMANDA YANLIŞ YERDE
Akman ise, savcılıkta alınan ifadesi ve mahkemede yaptığı savunmada yangının çıktığı gün saat 15.45’te çekirdek alıp motosikleti ile Aydos Ormanına gittiğini, buraya daha önce defalarca gittiğini ve olay günü orada kendisinin dışında alkol kullanan iki kişinin daha olduğunu anlattı. İfadesinde ateşi bu şahısların yaktığını gördüğünü ve ısınmak için yakmış olabileceklerini düşündüğü için öncesinde çok fazla umursamadığını ancak alevlerin yükselmesi üzerine iki kişinin ortadan kaybolduğunu belirten Akman, yangının üzerine kalmaması için 100 metre daha aşağı indiğini, orada ufak bir ateş gördüğünü ve sopayla söndürmeye çalıştığını söyledi. O esnada birilerinin “Hey yapma” diye bağırdığını, bunun üzerine panikleyip oradan uzaklaştığını ve 112 Acil Çağrı Merkezi, 110 Yangın İhbar ve 155 Polis İmdat hatlarını aradığını ifade etti.
KİMLİĞİNİ GÖRDÜKTEN SONRA KELEPÇELEDİLER
Devamında haber verdiği itfaiyenin olayı pek umursamadığını söyleyen Akman, olay yerine neden geri döndüğünü ise şöyle açıkladı: “Sonra dedim her şeyim orada neden benim üstüme kalsın. Tekrar taksiye binip geri geldim. Ormanın yarısına kadar geldikten sonra yaya devam ettim, itfaiyenin yanına gittim. Durumu anlatıp olayın tanığı olduğumu söyledim. Oralı olmayınca gittim polis memuruna söyledim. Sonra bana karakola gidip ifade verebilir misin deyince, tabi dedim. İki tane polis memuru ile beraber orman çıkışına kadar yürüdük. Dediğim gibi polis bana gayet normal şekilde davrandı. En son kimliğimi istedi, ben kimliğimi uzattıktan sonra ‘bunu kelepçeleyin’ dedi ve fotoğrafımı çekmeye başladılar.”
‘YANLIŞ ZAMANDA YANLIŞ YERDE OLDUĞUM İÇİN’
Yangını tanık olarak dinlenen A.O. ile S.Ö’nün çıkarmış olabileceğini, suçu ise üzerlerine yıkmaya çalıştıklarını söyleyen Akman, kendisini “Sadece yanlış zamanda yanlış yerde olduğum için hakkımda işlem yapılmıştır” diyerek savundu.
Gerekçeli kararda, Akman’ın HTS kayıtları da suç delili olarak sayıldı. Akman, 17.43’te çıkan yangından 6 dakika sonra saat 17.49’da 112 Acil Çağrı, 17.50’de 110 Yangın İhbar, 17.51’de ise 155 Polis İmdat hattını araması ve yangını haber vermesine rağmen bu kayıtlar aleyhine delil olarak yorumlandı.
EYLEM ÜSTLENİLDİ
Çıkan yangın 19 Eylül günü sanal medya platformu X’te “Öfkeli Kürdistan Gençliği” rumuzlu hesaptan yapılan “Pendik Kurtköy’de bulunan ormanlık Alana birimlerimizce ateşten eylem gerçekleştirilmiştir” şeklindeki paylaşımla üstlenilmesine rağmen Akman fail sayılmaya devam edildi.
DİZİ SETİNDEKİ FOTOSU DELİL SAYILDI
Kararda, Akman’a verilen cezanın bir diğer gerekçesi ise yer aldığı bir fotoğraf karesi oldu.
Akman’ın elinde kaleşnikof marka silah ile görüldüğü o fotoğraf, 2013 yılında figüran olarak rol aldığı Kurtlar Vadisi dizisi setinde çekilmiş. Akman, o fotoğrafın hikâyesini “2013 yılında Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin 169. bölümünde ‘terörist’ rolünde oynamıştım. Senaryoya göre biz film kahramanlarından Polat, Abdülhey ve Kara’nın ölüp ölmediklerini kontrol edecektik. Onlarda o sırada senaryo gereği öldüreceklerdi. Bu fotoğraf film setinde çekilmiş olan fotoğraftır. Elimdeki silahta oyuncak silahtır” sözleriyle izah etse de, bu durum mahkemece dikkate alınmadı.
Akman’ın lehine olan delilleri dahi aleyhinde yorumlayıp, beyanlarını “suçtan kurtulmaya yönelik” olarak değerlendiren mahkeme, müebbet hapis cezasına hükmetti.
MA / Rukiye Adıgüzel
