Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul eski Milletvekili, müzisyen ve yazar Zülfü Livaneli’nin açıklamalarının yankıları sürüyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde kaçak olarak yaşantısını sürdüren, organize suç örgütü liderliğinden hükümlü Sedat Peker, geçtiğimiz günlerde CHP eski Genel Başkanı, Maliye, Enerji ve Dışişleri eski Bakanı, eski Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal’ın, eski danışmanı ve hali hazırda AKP Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Korkmaz Karaca ile bazı kirli işler çevirdiğini öne sürmüştü. Peker’in iddialarının ardından, 2007 yılında Vatan gazetesine Baykal ile ilgili yazdığı bir yazı gündeme gelen Zülfü Livaneli, Gazete Duvar’dan İrfan Aktan’a önemli açıklamalarda bulunmuştu. 2005 yılında CHP üyeliğinden ve milletvekilliğinden istifa eden Livaneli, Baykal hakkında “Tipik bir Sünni, sağcı, Ankara politikacısıdır. Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez” sözlerini sarf etti. Livaneli’nin Deniz Baykal ve pek çok farklı konuda yaptığı açıklamaların yankıları devam ederken, uzun süredir sessizliğini koruyan Baykal’dan Livaneli’ye tepki geldi.
İktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesinden Gamze Kolcu’nun haberine göre Baykal, Livaneli’nin açıklamalarına ilişkin yakın çevresine dert yandı. Hali hazırda CHP Antalya Milletvekili olarak siyasi yaşantısını sürdüren Baykal, Livaneli’nin açıklamalarına ilişkin “Zülfü Livaneli’nin gerçekdışı iddiaları beni ciddi şekilde üzdü. Böyle bir haksızlığa muhatap olduğum için gerçekten çok üzülüyorum” ifadelerini kullandı.
GENEL MERKEZDEN KİMSE ARAMADI
CHP’de Deniz Baykal’a yakınlığıyla bilinen isimlerden birisi olan, İstanbul eski Milletvekili Mehmet Sevigen, Hürriyet’ten Gamze Kolcu’ya şu açıklamalarda bulundu:
“Livaneli’nin iddialarına ilişkin, ‘Zülfü Livaneli’nin gerçekdışı iddiaları beni ciddi şekilde üzdü. Böyle bir haksızlığa muhatap olduğum için gerçekten çok üzülüyorum’ şeklinde bir yorumu oldu. En büyük üzüntüsü ise Genel Merkez’den hiç kimsenin aramaması olmuş. Anlayacağınız en çok vefasızlığa kırgın. Kemal Bey (CHP Genel Başkanı) bir telefon açıp ‘geçmiş olsun’ dememiş. Kendi geçmişini koruyamayan geleceğe nasıl sahip çıkacak?
“SÖZLERİ ÇARPITILDI”
Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş seversiniz ya da sevmezsiniz, doğru ya da yanlış. Adam canıyla uğraşıyor; bir de bu davaların gündeme gelmesi daha da üzüyor. Şimdi ben de çıkıp, ‘Zülfü Bey en çok parayı sever, sonra gücü sever, fırsat bulursa belediye başkanı, milletvekili, genel başkan olmak ister. Son olarak ise cumhurbaşkanı olmayı ister’ desem ayıp olmaz mı? Dost evinde yapılan bir sohbeti ki benim adımı da çok katıyor ‘evi’ diye, genel kurul toplantısı gibi lanse etmesi de çok yakışıksız. İstanbul İl Kongresinde Ahmet Güryüz Ketenci seçildi. Bizi, ‘CHP Kürtlerin ve Alevilerin partisi’ diye yaftalıyorlardı. Ketenci’nin seçilmesi Türkiye’nin mozaik partisi olduğumuzu gösterdi. Mezhepçilik yapmadan, kompleks duymadan yolumuza devam edildi.”
ATEŞ: BAYKAL’A KIZILBAŞ DENDİ
Baykal’a yakınlığıyla bilinen bir başka CHP’li, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanvekili Yılmaz Ateş de Livaneli’nin söylediklerinin gerçekdışı olduğu ileri sürdü. Deniz Baykal’ın Alevileri sevmemek bir tarafa, bir dönem Kızılbaş diye yaftalandığını söyleyen Ateş, şu ifadeleri kullandı:
“SHP ve CHP’de 20 yıl yöneticilik yaptım. Sayın Baykal’ın ‘Alevileri, Kürtleri sevmiyorum’ sözlerini ne duydum ne de okudum. Ama Sayın Baykal 1975 yılında Demirel hükümeti bütçesi üzerine yaptığı konuşmadaki sözlerinden ötürü yıllarca ‘Baykal Kızılbaştır’ diye suçlanmıştı. SHP Genel Sekreteri olduğu dönemde Baykal’ın önerisi ve başkanlığında kurulan komisyonun 1989’da hazırladığı ‘Kürt Raporu’ bugüne kadar ortaya konan en önemli yazılı belgedir. Sayın Ahmet Türk, terör suçlaması nedeniyle 2016 Kasım’ında tutuklandığında Mardin’e evine ziyarete gittiği için eleştiri yağmuruna tutulan Baykal olmuştu. (Baykal’a, Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılmasına ilişkin eleştiriler) Sayın Tayyip Erdoğan’ın yasağı 22 Aralık 2002’de kaldırıldı. Sayın Baykal ve Sayın Erdoğan’ın Beylerbeyi’ndeki görüşmesi tam 2 ay sonra gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık pazarlığı, yasağın kalkmasından 2 ay sonra mı yapılır?”
HABER MERKEZİ












