Künye   Hakkımızda
7 Aralık 2025, Pazar
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

“Çözüm süreci buzdolabından çıkmadıkça kaybediyoruz”

Kobanê Davası’nda çözüm sürecinden bahseden Ayla Akat Ata, “Çözüm sürecinin temel mimarı sayın Öcalan’dır. Erdoğan ise ‘çözüm süreci buzdolabında’ dedi. Çözüm süreci buzdolabından çıkmadıkça kaybediyoruz” dedi.

21 Haziran 2021
“Çözüm süreci buzdolabından çıkmadıkça kaybediyoruz”
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 kişi hakkında açılan davanın üçüncü duruşmasının altıncı oturumu, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen aranın ardından Batman eski Milletvekili ve Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata’nın savunmasıyla devam etti.

“ÖZERKLİK TALEBİMİZ SADECE KÜRTLERE DEĞİL”

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından 2 yıl önce hazırlanan “demokratik özerklik” kitapçığının suç sayılarak iddianamede yer aldığını ifade eden Akat, neden “demokratik özerklik” dediklerini şöyle açıkladı:

“Özerklik talebimiz sadece Kürtler için değil. Türkiye, Osmanlı mirası üzerine kurulmuş genç bir Cumhuriyet. Bu nedenle bu talep ne etnik ne de toprak temellidir. Ama yetki devri öngörür. Diğer taleplerimiz ise Anayasal vatandaşlık, Parlamenter sistemin güçlendirilmesi, Kürt halkına statü ve laiklikti.”

İTTİFAK ÇAĞRISI 

Dönemin HDP eş başkanlarının 6-8 Ekim 2014’te yaptığı ittifak çağrısının da iddianamede yer aldığını hatırlatan Akat, “Yeniden ittifak geliştirme çağrısında bulunuldu. Tarihte de bu ittifakların örnekleriyle karşılaşıyoruz. Malazgirt Savaşı’nda ve Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan ittifaklar var. 1921’de imzalanan Kürtler ve Türkler arasında ittifak protokolleri var. Erzurum ve Sivas Kongresi ile Amasya Protokolü’nde geçen sözlerde de ittifak vurgusu var. Etnik bir vurgu yer almamıştır” diye belirtti. IŞİD’in Suriye’ye saldırmasının ardından Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması sürecini de hatırlatan Akat, “Bunun Kürt ve Türk halkının geliştirmiş olduğu önemli bir ittifak olduğunu düşünüyorum” dedi.

İSYANLARI ANLATTI

Cumhuriyet öncesi 13, Cumhuriyet sonrasında ise 16 isyanın kayıtlara geçtiğini belirten Akat, “Süleyman Demirel’in deyimiyle PKK, 17. isyan olarak ortaya çıkıyor. Kürt meselesi, Osmanlı imparatorluğu dönemi boyunca özerklik talebiyle gelişerek bu günlere kadar gelmiştir” dedi. Akat, devamında Cumhuriyet öncesi ve sonrasında yaşanan Ağrı, Zilan, Şeyh Sait, Sason, Dersim gibi isyanları anlattı. İsyanların ardından yargılamaların başlatıldığını belirten Akat, “En büyük yargılamalar da İstiklal Mahkemeleri’nde olmuştur. Bugün bizim yargılandığımız gibi” ifadelerini kullandı.

MİLİTAN DEMOKRASİ 

Akat, iddianamede yer alan iddialarla ilgili açılan başka dosyalardan zaten yargılandıklarını ifade ederek, “Bu dosyaya neden eklendiğimizi anlamak mümkün değil. Bu davayla birlikte bir de HDP’ye kapatma davası açıldı. Bunların hiçbiri siyasi saiklerden bağımsız değerlendirilemez. Biz İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra militan demokrasi kavramıyla karşılaşıyoruz. Cumhuriyet kurulduktan sonra iki şey tehlike olarak görüldü. Birincisi İslami gelenekten gelen partiler, ikincisi ise Kürt sorununun demokratik, barışçıl yöntemlerle çözümünü programına koyan partiler. Biz de Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünü programına alan bir partiyiz” şeklinde konuştu. HEP’ten HDP’ye kadar çok sayıda partinin kapatıldığını ya da kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Akat, “Bu süreci aşmak mümkündür. Eğer Türkiye’deki yasalar düzenlenirse Türkiye’deki partilerin kapatılma eylemi ve söylemi olmayacaktır” diye aktardı.

“DAVAYA 3 AĞUSTOS 2014’TE DAHİL OLDUK”

Davanın isminin Kobanê olduğunu ancak dosyaya dahil edilmelerinin 3 Ağustos 2014’te IŞİD’in Şengal’e saldırısıyla başladığını belirten Akat, “Ezidiler sınırlar dolayısıyla birbirinden kopmuş, inançları nedeniyle yerlerinden edinmiş ve katledilmiştir. Çoğunlukta oldukları tek yer Şengal ve Başika’dır. Ezidiler ‘Xweda’ diye adlandırdıkları sonsuz bir tanrıya inanırlar. Ezidiler 74 kez ferman ve fetvalarla katliamlara maruz kalmıştır. 2014’te gerçekleşen 74. katliamda İslam’a göre dokunulmazlığı olan kadın ve çocuklar satılmış, tecavüz edilmiştir. Bunlar İslam ve cihat adına yapılmıştır. Oradaki kadın ve çocuklara Ortaçağ karanlığını yaşattılar” ifadelerini kullandı.

DİRENEN KADIN COĞRAFYASI

Sözlerine dün ile bugünün bağını kurarak devam ettiğini aktaran Akat, “Çünkü dününü bilmeyenin bugünü doğru yaşaması mümkün değildir. Bize bu mücadeleyi devreden kadınlarla başladık. Lider kadınlar vardı, uçurumdan kendini atan kadınlar, dört duvar arasında olmayı kader sanan kadınlar. Meryem Xan ile karşılaştım, Osmanlı-Rus Savaşı’nda Kara Fatma ile karşılaştım. Yakın tarihte birçok kadın figürü vardır. Bir Newroz gününde kendini yakan Rahşanları andığımızda ‘Neden bunları anıyorsunuz?’ dediler. Kendini uçurumdan atan kadınlarla coğrafyamızın gerçeğinden söz ediyorum. O tarihten bugüne kendini uçurumdan atan, kendi gerçeğini teslim etmemek için direnen bir kadın coğrafyası var” diye anlattı.

“HEP’TEN HDP’YE KADINLAR SİYASETTE YER ALDI”

Siyasetin erkek işi olarak görüldüğünü belirten Akat, “HEP’ten HDP’ye kadınlar siyasette yer aldı. Siyaset erkek işi olarak görülebilir ama bu demek değildir ki kadınlar bu dili değiştirmeyecek. HDP parlamentoda bir kadın grubu oluşturdu. Bu gururu da halkımız bize yaşattı. HDP’ye kadar da kadınların siyasette aktif yer alması devam etti. Sadece kadınların siyasi partilere katılım oranları da değil ideolojik olarak da etkisi olmuştur. Dolayısıyla 1990’lı yıllarda kurulan partilere kadın konusunda Kürt hareketinin doğrudan ya da dolaylı olarak etkisinin olduğunu söyleyebiliriz” diye aktardı.

KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Akat, kadın özgürlüğü konusunda ilk yoğunlaşmasının PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında Türkiye’ye getirildikten sonraki “kadın özgürlük meselesine” dair yoğunlaşması ve sözleri olduğunu ifade ederek, “Yoğunlaşmam, sayın Öcalan’ın materyaller konusunda katkı sağlamamı istemesiyle başladı. Öcalan’la Türkiye’ye getirilmeden önce yapılan röportajlarda, kendisine sorulan, ‘Kürdistan’ın özgürlüğü mü kadınların özgürlüğü mü’ sorusuna o an hiç düşünmeden ‘kadın özgürlüğü’ diyor. Bu konuda beni düşünmeye iten kendimi tanımaya iten gerçekliğin arkasında sayın Öcalan’ın sunmuş olduğu kadın özgürlükçü perspektif var” dedi.

“KADIN ÇALIŞMALARI İLLEGALİZE EDİLEBİLİYOR”

Partinin kadın yaklaşımında HADEP’in 2000’li yıllarda gerçekleştirdiği kongreyle önemli bir adım attığını vurgulayan Akat, “Bu kongrede kadın ve gençliğin kendi kollarını kurabilecekleri ve özerk olarak tanımlanması kararı alındı.  Ama siyasi partide kadın olmanın temel sorunları vardır. Kadınları mücadele içerisinde olmaya zorlayan koşullar ortada iken devletin ideolojik baskıları da ortada. Bütün kadın çalışmaları illegalize edilebiliyor. Kadın toplantıları son dakikaya kadar dinlendiği halde yargıya taşınabiliyor. Böyle bir gerçeklikle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ

En büyük kazanımlarının eş başkanlık sisteminin fiilen uygulanması olduğunu vurgulayan Akat, “Dünyanın hiçbir yerinde eş başkanlık sistemi kriminalize edilmemiş, ’terör’ kavramı kullanılmamıştır. Ama bizim ülkemizde durum budur; ‘terörle’ yargılanıyoruz. Çok ağır bir bedel ödüyoruz. Bu eşit temsiliyetteki ısrarımızın cezaeviyle son bulduğu halidir. Dünyanın hiçbir yerinde eşit temsiliyet iddiası kriminalize edilemez. Devleti yürüten akla ne zararı var? Ne gizli yürütülen bir çalışmadır ne de gizli kapaklı kararlar alınmıştır. Hepsi kamuoyuna açıktır” diye belirtti.

ÇÖZÜM SÜRECİ 

Çözüm sürecine de dair konuşan Akat, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çözüm süreci buzdolabında” sözünü hatırlatarak, “Sanırım derin dondurucu demek istedi, çünkü buzdolabında olsaydı çoktan bozulurdu. Kaybediyoruz, çözüm süreci buzdolabından çıkarılmadıkça, hayata geçirilmediği sürece kaybediyoruz. Dünyada çatışma yaşayan tek ülke biz değiliz, tek yasa çıkaran ülke de biz değiliz. Türkiye’deki çözüm süreci ancak ve ancak kendi dinamiksel gerçekliği ile anlaşılacaktır. Her ülke geçmişinde zor günler yaşamış ve yanlış kararlar almıştır. Büyük devlet, güçlü millet kendisiyle yüzleşerek kendi hatalarını görmelidir. Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil hepimizin sorunudur” sözlerini kullandı.

“ÇÖZÜMÜN TEMEL MİMARI ÖCALAN’DIR”

Akat, 2012’de ve 2017’de yaptıkları çağrının da Öcalan’ın özgürlüğü için olduğunu belirterek, Öcalan’a özgürlük istediği için hala yargılandığını kaydetti. Akat devamla, “Van ve Ağrı’daki iddianameye taşınan ve Diyarbakır’da yargılama nedeni olan yine Öcalan’ın özgürlüğüne ilişkin çağrı kampanyasıdır. Çözümün temel mimarı olarak Öcalan’ı görüyoruz. Sadece ben değil, milyonlar Öcalan’ın çözüm sürecinin baş mimarı, müzakerecisi olarak görüyor. Öcalan, 1999’a kadar PKK lideriydi ama 1999’dan sonra halkın lideri oldu. Onun avukatlığını yaptıktan ve düşüncelerini öğrendikten sonra ben de onu lider olarak kabul ettim. Bu kampanyaları yapmak, mitingleri yapmak kolay değildi ama biz yasal hakkımızı kullandık. Çözüm müzakerecisi, baş mimarı olarak gördüğümüz Öcalan’ın özgürlüğünü istediğimiz için irademizi ortaya koyduk. Çözüm mümkündür. Şiddet dışında denenmiş ve çözüm alınmış tek yöntem müzakere olmuştur. Benim için de en kutsal olan çözüm sürecidir. Diyalog önemlidir” şeklinde konuştu.

“ÇÖZÜM SÜRECİN BİTİNCE YIKIM BAŞLADI”

Çözüm süreci bitirildikten sonra  bir yıkımla karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Akat, “Van ve Ağrı kampanyasında canlı kalkan olmak istediğimizde ‘biz varız, bırakın, söze kıymet verin’ dediğimizde bunun bedelini ödemeye hazır olduğumuzu ve yargıya taşınacağını biliyorduk. Diyarbakır’da canlı kalkan eylemlerinden kaynaklı yargılanıyoruz. Kobanê Davası’nda ise ‘ANF dosyası Ayla Akat Ata’ ismi yazılmış ve ne bulmuşlarsa dosyaya konulmuş. Bu açıklamalarımızdan kaynaklı yargılanıyoruz. 100’ün üzerinde soruşturmada ifade verdim. Yargılandım, beraat ettim, dosyada kovuşturmaya yer yok denildi. Suç unsuru olan bütün tweetlerim yargı konusu oldu. Kobenê çağrısına ilişkin bir şey bulunmadı. Bu dosyaya konulan bütün suçlardan yargılanıyoruz zaten. Diyarbakır’da ana dosyam olan ve Kobanê dosyasına konulan iddiaların konusu, içeriği hatta tarihi aynı olanların iddianamede çıkarılmasını talep ediyorum” dedi.

“BUGÜN OLSA YİNE IŞİD VAHŞETİNİ KINARDIM”

Suruç ve Batman’da bir Kobanê Şehitliği’nin olduğunu ifade eden Akat, “İlk defa savaş gerçekliğiyle bu kadar temasım olmuştu. Resmi anlamda devletin bir ittifakı olmadı ama hem Süleyman Şah Türbesi’nin yerinin değiştirilmesi hem de sınırların açılması; bunlar adı konulmamış ittifaklardı. Aynı zamanda Türkiye’nin bir çok yerinden insanlar geldi. Hep bir ağızdan IŞİD’in yapmış olduğu zulmü kınadı. Kürt halkıyla dayanıştı. Kobanê sürecinde biz acımızı da ortaklaştırabildik. Bu acının tarafı Kürtler olduğunda ortaklaşma bizler açısından her boyutuyla çok önemli ve anlamlıydı. Bugün olsa ben yine soluğu Suriye sınırında alırdım ve IŞİD’in vahşetini kınardım” diye belirtti.

“ÇATIŞMA SÜRECİ BİTSİN İSTEDİK”

Akat, 6-8 Ekim eylemleri sırasında uğradığı saldırıdan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu ifade ederek, “O gün ölebilirdik. Provokasyon arıyorsanız ‘gelin leşinizi alın’ diyenlere bakabilirsiniz. Bunların yargılanması gerekiyor. Benim saldırıya uğradığım yerde, basına düşen haberler vardı. Arabalar durarak bir mekana götürüyorlar, bu mekanda silahların olduğu belirtildi. Bu silahları kim temin etti? Bugün olsa da, Kobanê’de yaşanan sürece karşı sayısız çağrımız var ama arkasında gelişenler bir plan ve tasarıdır. Kimseye zarar verecek bir tarafta olmayız. Bir çatışma süreci bitsin istedik. Saldırı yaptırılan şahıs ‘akli dengesi yerinde değil’ diye cezasız bırakıldı” şeklinde konuştu.

“ÖCALAN’IN MEKTUBU DOSYAYA KONULMADI”

Batman’daki silahlı saldırıya maruz kalmasına rağmen “müşteki” olarak dosyada kendisine yer verilmediğini söyleyen Akat, “Bize reva görülen ‘müşteki’ bile olamazsınız. Sadece partimizin sağduyu çağrıları değil, Sayın Öcalan’ın olayları durdurduğu bir mektup var. Sayın Öcalan’ın mektubu kamuoyu ile paylaşıldığı için mutlaka dosyaya girilmesi gerekiyordu. Ama dosyada görmedik. Mücadele etmeye devam edeceğiz, cezaevindeyiz ama teşkilatlarımızda çalışan binlerce insan var. Yeni bir süreçten söz etmiyoruz, değerlerden söz ediyoruz. Bunlar bir anda son bulmayacak” sözlerine yer verdi.

Akat’ın savunmasının ardından duruşmaya yarına kadar ara verildi.

MA

İlgili Haberler

Haydar Ergül: O ışık Öcalan’ın kendisidir
Gündem

Haydar Ergül: O ışık Öcalan’ın kendisidir

7 Aralık 2025
Marksist John Holloway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
Gündem

Marksist John Holloway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi

7 Aralık 2025
Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
Gündem

Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur

7 Aralık 2025
Mardin’de sağanak: Caddeler göle döndü
Gündem

Mardin’de sağanak: Caddeler göle döndü

7 Aralık 2025
Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
Gündem

Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı

7 Aralık 2025
Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreçtir Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
Gündem

Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreçtir Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı

7 Aralık 2025
Politika'dan Günün Yorumu
Apocular, Kemalciler, Markscılar
Politika'dan Yorum

Apocular, Kemalciler, Markscılar

Politika Haber
1 Aralık 2025
Politika'dan Söyleşi
Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba:  Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.
Politika'dan Söyleşi

Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba: Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.

Politika Haber
26 Ekim 2025

EN SON HABERLER

İsrail’in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi

İsrail’in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi

7 Aralık 2025
Haydar Ergül: O ışık Öcalan’ın kendisidir

Haydar Ergül: O ışık Öcalan’ın kendisidir

7 Aralık 2025
Marksist John Holloway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi

Marksist John Holloway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi

7 Aralık 2025
Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur

Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur

7 Aralık 2025
Mardin’de sağanak: Caddeler göle döndü

Mardin’de sağanak: Caddeler göle döndü

7 Aralık 2025
Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı

Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı

7 Aralık 2025
Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreçtir Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı

Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreçtir Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı

7 Aralık 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!