DAİŞ’in 20 Ocak’ta akşam saatlerinde Hesekê’ye bağlı Sinaa Cezaevi’nde tutuklu bulunan üyelerini kaçırmak için gerçekleştirdiği saldırı sonrası konu yeniden dünya kamuoyunun gündemine oturdu. Türkiye destekli olduğu belirtilen saldırı kısa bir sürede Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından kontrol altına alındı. DAİŞ’in saldırısına dikkati çeken Birleşik Devletler Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) Başkan Yardımcısı Nadine Maenza, konuya dair ANHA’nın sorularını yanıtladı. Saldırının Türkiye’nin denetimi altında olan bölgelerde planlandığına dair bilgileri “rahatsız edici” olarak tanımlayan Nadine Maenza, “ABD ve uluslararası toplum bunu nasıl kabul edebilir” dedi.
TÜRKİYE SİVİLLERİ HEDEF ALIYOR
Maenza, Türkiye’nin insansız hava araçlarıyla sivilleri hedef aldığına işaret ederek, bunun ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un DAİŞ’i yenme hedeflerine aykırı olduğunu hatırlattı. Maenza, “Nitekim ABD Hesekê hapishanesinde QSD ile birlikte DAİŞ’e hava saldırıları düzenlerken, Türkiye ise savaşa katılmak için hareket eden QSD’ye hava saldırıları düzenliyordu. ABD veya uluslararası toplum bunu nasıl kabul edebilir?” diye sordu.
‘ÜLKELER SORUMLULUĞUNU ÜSTLENMELİ’
4 Aralık’ta online gerçekleştirilen ve ABD’nin Dünyadaki Ceza Büyükelçisi Morse Tan, Uluslararası Haklar Akademisi kurucusu Matthew Daniels, Roving Küresel Kadın Sorunları Ofisi Büyükelçisi Kelly E. Curry, ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd’un yanı sıra kendisinin de katıldığı, DAİŞ çetelerinin yargılanması yönlü toplantıyı hatırlatan Maenza, uluslararası toplumun bu çağrıların gereğinin yapılmasını istedi.
70’ten farklı milletten 10 binden fazla DAİŞ üyesini barındırmanın zorluğuna, bunun yalnızca Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin ve Suriye Demokratik Güçleri’ne bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Maenza, “Uluslararası toplumun, ülkesine geri gönderilemeyenleri yargılamak için yasal mekanizmalar kurma sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor” diye belirtti.
ÖZERK YÖNETİM SİYASİ TANIMAYI HAK EDİYOR
Maenza, USCIRF’in tavsiyesi olduğu gibi Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim’inin yerel ve meşru bir yönetim olarak siyasi tanınmayı hak ettiğinin altını çizdi. “Suriye’deki tek başarılı hükümet” ifadeleriyle Özerk Yönetimi tanımlayan Maenza, şunları dile getirdi: “Din özgürlüğünü ve cinsiyet eşitliğini destekleyen, DAİŞ halifeliği altındakilere zıt bir ortam sağlıyorlar. Uluslararası toplum, yabancı DAİŞ savaşçılarını ülkelerine geri göndermeyi veya gözaltındakileri yargılamak için yasal mekanizmalar kurmayı reddederse, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin bu davaları yürütme yeteneğini desteklemeleri gerekir.”
MA
