Türkiye’de 2020’nin Mart ayında ilk koronavirüs (Kovid-19) vakasının görülmesinin ardından alınan tedbirler kapsamında okullar, 16 Mart’ta tatil edilirken, 24 Mart itibarıyla uzaktan eğitime geçildi. Vaka sayılarının yükselişe geçmesiyle birlikte 2019-2020 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi uzaktan tamamlandı. Yaz ayında geçilen normalleşme kapsamında 2020-2021 eğitim öğretim yılı birinci döneminin 31 Ağustos’ta yüz yüze açılacağı açıklansa da 2020-2021 eğitim öğretim yılı da uzaktan tamamlandı.
OKULLAR KARANTİNADA
2020 yılında geçilen uzaktan eğitim sistemi, yaklaşık 1 buçuk yıl sonra 2021-2022 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla 6 Eylül 2021 tarihinde yerini yüz yüze eğitime bıraktı. Ancak vakaların hala yüksek seyrettiği ülkede, koronavirüs gölgesinde başlayan yüz yüze eğitim beraberinde sorunları da getirdi. Önlemlerin yetersizliği ve salgın koşullarının dikkate alınmaması öğrenci ve öğretmenlerde pozitif vaka sayısını arttırdı. Sağlık Bakanlığı’nın günlük açıkladığı vaka sayısı 70 binin üzerinde seyrederken, özellikle önlemlerin yetersiz olduğu okullarda pozitif vaka sayısı her geçen gün artıyor.
Yüz yüze eğitimin ilk döneminin bitmesine 8 gün kalırken, İzmir’in 9 ilçesinde son üç hafta içerisinde en az 67 sınıf karantinaya alındı, 62 öğrenci ve 97 öğretmenin PCR testi pozitif çıktı. Özellikle Konak ve Karabağlar ilçelerinde vaka sayılarının daha fazla olduğu ve liselerde 25 sınıfın karantinaya alındığı öğrenildi.
VAKA SAYILARINDA ARTIŞ
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, ülkede Omicron Varyantı ile birlikte son üç haftadır vaka sayılarında ciddi bir artış yaşandığını belirtti. Okullarda da benzer bir durumun söz konusu olduğunu ifade eden Vardal, özellikle son üç haftada karantinaya alınan sınıf ve pozitif vaka sayısında hızlı bir artış yaşandığını kaydederek, bu sayının artabileceği uyarısında bulundu. Vardal, “Bu yükselme eğilimini kaygı verici düzeyde değerlendirmek gerekiyor. 21 Ocak tarihiyle birinci dönem sona erecek. Ancak bu hafta ve önümüzdeki hafta içerisinde de bu vaka sayılarında yükseliş devam ederse, ciddi bir risk altında olacağız. Ara tatili bu boyutuyla değerlendirmek gerekiyor. Belki iki haftalık süreçte salgının kontrol altına alınabilmesi, en azından vaka sayılarında bir düşüşün sağlanabilmesi açısından önemli. Bir hazırlık süreci geçirmek gerekiyor ki ikinci yarıyıl haftası başladığında daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda eğitim-öğretim sürecini sürdürebilelim” diye belirtti.
LİSELERİN YÜZDE 50’Sİ KARANTİNADA
Eğitim Sen olarak örgütlü oldukları 9 ilçeden kendilerine gelen bilgileri paylaşan Vardal, karantinaya alınan sınıf sayısının en az 67, pozitif öğrencinin 62 ve öğretmen sayısının ise 97 olduğunu aktardı. Vardal, devamında şunları söyledi: “Şunun altını çizmek gerekiyor; bu sayılar en az olan sayılar. Gerçekteki sayıların daha yüksek olduğunu söylemek mümkün. Saatler geçtiğinde bu sayılar sürekli artmakta. Bize gelen bilgilerde özellikle Konak ve Karabağlar ilçelerinde öğrenci sayısı ve günlük yaşam sirkülasyonun daha yoğun olduğundan kaynaklı buralarda vaka sayıları çok daha yüksek. Ayrıca 25-30 dersliği olan liselerin yüzde 50’si karantinaya alınmış durumda. 13 ya da 15 sınıfı karantinaya alınmış liseler var. Bu artık o okullarda eğitim-öğretimin sürdürülemez bir noktaya doğru gittiğini de göstermektedir. Böyle devam ederse doğal olarak diğer sınıfların da karantinaya alınma olasılığı çok yüksek. Bu nedenle hızlıca önlemlerin alınması gerekiyor.”
SINIFLAR HİJYENSİZ
6 Eylül’de okullar açıldığında MEB’e yaşanacak sorunlarla ilgili çağrıda bulunduklarını anımsatan Vardal, “Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte havaların soğuyacağını ve dersliklerde ciddi bir havalandırma sorunu yaşanacağını, sınıflardaki öğrenci sayısının 30-40 civarında kalabalık olması nedeniyle, doğal yollarla havalandırılamayan dersliklerde salgının daha hızlı hareket edeceğini ifade etmiştik. Ancak ne yazık ki bugüne kadar MEB’den buna ilişkin bir yanıt verilmedi ya da kamuoyuyla bu konuda bir paylaşımda bulunmadı. Salgınla mücadelede temel konulardan bir tanesi de hijyen ve temizlik. Ancak okullarımızın halen büyük çoğunluğunda yeteri kadar temizlik çalışanın olmadığını, eğitim-öğretim süresi içerisinde günlük tuvalet, derslik ve koridorların temizlenemediğini görüyoruz. Bu durum, salgın yayılımına önemli bir etkide bulunuyor” dedi.
İZOLASYON SÜRELERİ ÖNEMLİ
Aşıda önemli bir aşama kaydedilmesine rağmen henüz öğretmenlerin tamamının aşılanmadığına dikkati çeken Vardal, bu konuda gerek Sağlık Bakanlığı gerekse MEB’in üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini söyledi. Vardal, “Doğal olarak bu süreç, bütün arkadaşlarımızı, MEB çalışanlarını ve eğitim emekçilerini kaygılandırıyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve bilim insanlarının 5 ila 11 yaş arasındaki çocukların da aşılanması gerektiği konusundaki önerileri ve Sağlık Bakanlığı’nın değerlendirmesi dikkate alınması gerekiyor. Ayrıca karantina ve izolasyon süreçleri sürekli kısaltılıyor. 14 günle başlayan süreç önce 10 sonra 7 güne düşürülmüş durumda. Sürelerin hangi verilere dayanarak, kısaltıldığına ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın mutlaka bir açıklama yapması lazım. Bu süre kısaltmaları gittikçe azalacak ve belki de karantina, izolasyon süresi tümüyle ortadan kalkacaktır. Bu da doğal olarak bütün eğitim çalışanlarını ve toplumu etkileyecek bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Özlem Yayan / MA
