Milli Eğitim Bakanlığı’nın danışma kurulu olan Millî Eğitim Şûrası’nın 20’ncisi, 1-3 Aralık’ta yapılan görüşmelerin ardından tamamlandı. Şûrada 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni öneri oylandı. 20’nci Millî Eğitim Şûrası’nda kabul edilen kararlarda okul öncesi eğitim ile ilgili birçok konu yer alırken, özellikle 5 yaş okullaşma oranının en kısa sürede yüzde 100 oranına ulaştırılması hedeflenirken, 3-4 yaş arası eğitime erişim imkanlarının artırılması kararı alındı.
Bu karara Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şubesi yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi. Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan açıklamaya, Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri de katıldı.
AMAÇ ‘DİNDAR NESİL’
Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, şûrada alınan kararları kabul etmediklerini söyleyerek, siyasi iktidarın hayata geçirmeye çalıştığı “dindar nesil yetiştirme” stratejisinin son hedefinin 04-06 yaş grubunda yer alan çocukların olduğuna dikkati çekti. Şûrada okul öncesi çocuklara ilişkin alınan kararın Şûra Genel Kurul’unda 46 eğitimcinin şerh koymasına rağmen oy çokluğuyla kabul edildiğini belirten Sümbül, “Pedagoji bilimine aykırı olan, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi üzerinde telafi edilmesi mümkün olmayan zararlara yol açacak olan bu tavsiye kararını kabul etmek ve onaylamak mümkün değildir” dedi.
4-6 YAŞ ÇOCUKLAR İÇİN TEHLİKE
Kararın 04-06 yaş grubundaki tüm çocuklar için tehlikeli olduğunu belirten Sümbül, “MEB’in görevi iktidarın dindar nesil yetiştirme hedefini gerçekleştirmek için çalışmak değildir. Çocuk ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirmek, çocukların üstün yararını gözeten, çocuk ve gençlerin kendini gerçekleştirebilmesi ve eleştirel düşünce becerisini kazanabilmesine olanak sağlayacak somut adımlar atmak olmalıdır” tepkisinde bulundu.
‘KABUL EDİLEMEZ’
Şûrada, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin yapılan görüşmelere de değinen Sümbül, “Öğretmenlik kariyer sınavı her şeyden önce, çalışma barışını bozacak, öğretmenler arasındaki mesleki dayanışmayı ve paylaşmayı ortadan kaldıracak. Onları yarışa sokarak, aralarındaki güven ilişkisini büyük ölçüde zedeleyecektir. Kariyer sınavı üzerinden eğitim emekçilerinin acımasız bir rekabete sokulup, mesleki değersizleşmenin artması kesinlikle kabul edilemez. Öğretmenlerin ihtiyacı kariyer sınavıyla verilecek unvan ya da apolet değildir” diye konuştu. Sümbül, mesleklerinin itibarsızlaştırılmasına derhal son verilmesini talep etti.
MA
