Memur-Sen ile AKP hükümeti arasından 23 Ağustos’ta varılan mutabakatla 5,5 milyon kamu çalışanı ve emeklisini ilgilendiren 6’ncı dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri sona erdi. Buna göre iki yıl için toplamda yüzde 67,2 maaş artışı teklif eden yetkili konfederasyon iki yıl için toplamda yüzde 26 oranında maaş artışına imza atmış oldu.
Kamu çalışanlarının taleplerinin görmezden gelindiği TİS görüşme heyetinde sadece hükümeti temsilen bir kadın üyeye yer verilmesi eleştiri topladı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK), kadın çalışanlara yönelik hiçbir teklifi ise gündeme getirilmedi.
KADINLARIN TALEPLERİ
KESK’li kadınların, “ILO standartları ve kamu emekçisi kadınların fiziksel ve sosyal koşulları dikkate alınarak, 32 hafta ücretli doğum izni verilmelidir. ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi imzalanmalıdır. Boşanan, boşanma aşamasında olan, fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve taciz, ısrarlı takibe uğrayan kadın emekçilerin tayin ve yer değişikliği talepleri herhangi bir belge ibrazı istenmeksizin kabul edilmelidir. Kadın erkek fark etmeksizin en az 50 çalışanın olduğu işyerlerinde, ücretsiz, nitelikli, anadilinde ve gerektiğinde 7/24 hizmet verecek, istihdam biçimine bakılmaksızın tüm çalışanların yararlanacağı kreşler açılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi iptal edilmeli, sözleşmenin etkin bir biçimde uygulanması sağlanmalıdır” gibi temel taleplerinin yanı sıra hiçbir talebi gündeme getirilmedi.
KESK’Lİ KADINLAR İŞ ÜRETMEYECEK
Kadın temsiliyetinin olmadığı TİS görüşmelerinden çıkan sonucu kabul etmeyen, KESK’li kadınlar, Cuma günü hizmet üretmeme eylemi yapacak.
TİS görüşmelerinde çalışanlar adına kadının olmaması ve bu yönlü taleplerin göz ardı edilmesini eleştiren KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, çalışan kadınları 27 Ağustos’ta yapacakları eyleme katılmaya davet etti.
‘ERİL BİR MASA’
İktidar tarafından TİS sürecine ilişkin sadece kamu emekçilerinin maaşlarına endekslenmiş bir açıklamanın yapıldığını ifade eden Gevher, “Bu açıklamanın bir bütün olarak taleplerimizi karşılamadığını söyleyebiliriz. Hükümet yetkililerinin ve 3 konfederasyonunun olduğu bir masada kadın temsiliyeti yok denecek kadar azdı. Tek bir kadının olduğu eril bir masaydı. Aynı zamanda heyetlerde de kadın temsiliyeti oldukça azdı. KESK içerisinde de kadın temsiliyetini kısmi anlamda sağlamaya çalıştık ama yeterli değildi” dedi.
KADIN TEMSİLİYETİ İÇİN GÖRÜŞME
KESK olarak kadın temsiliyeti için mücadele ettiklerini dile getiren Gevher, TİS görüşmelerinde kadın taleplerinin ayrı bir başlıkta ve gündemle ele alınması, mutabakat metninde de aynı şekilde tek başlık altında toplanması için bakanlık yetkilileriyle görüştüklerini ancak herhangi bir geri dönüş alamadıklarını söyledi. TİS’e hazırlık sürecinde sadece kamu emekçilerinin baz alan bir tartışma yürütmediklerini vurgulayan Gevher, “Türkiye’deki yoksul emekçi kesimlerin tamamını içeren taleplerimiz vardı” diye belirtti. Taleplerinin görmezden gelindiğini yineleyen Gevher, “Bu nedenle her konfederasyonun kendi üyeleri için söz söyleyebileceği, masaya oturabileceği İLO sözleşmeleri ve evrensel hukuka uygun bir sendika yasasının çıkarılması şart” diye konuştu.
‘DEMOKRATİK BİR ÇALIŞMA YAŞAMI YOK’
Kamu çalışanı kadınların yaşadığı sıkıntılara da değinen Gevher, OHAL süreciyle birçok arkadaşlarının işten çıkarıldığını hatırlattı. Bağımsız çalışma yaşamında olan kadınların birçoğunun yeniden çocuk, yaşlı ve hasta bakımına, aile evlerine döndüğünü kaydeden Gevher, şöyle devam etti: “Kadınlar hem sendikal hem de toplumsal yaşamın içindeki mücadele alanlarından uzaklaştırıldılar. KHK’ler bir kılıç gibi hala üzerimizde. Şu an istedikleri zaman yüksek disiplin kurulu üzerinden ihraç süreçlerini sürdürebiliyorlar. Bu nedenle demokratik, adil bir çalışma yaşamından bahsetmemiz mümkün değil.”
ÇIKIŞ YOLU ORTAK MÜCADELE
Yaşadıkları sorunlardan çıkış yolunun ortak mücadele olduğunun altını çizen Gevher, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası dayanışma ve ortak mücadele önemli. Hem Türkiye’de tek adamın İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik fesih kararına hem Êzidîlere yönelik katliamın devamcısı politikalara hem de Taliban’ın uyguladığı kadın kırımına karşı politik hattı geliştirme adına kamu emekçisi kadınlar olarak gittiğimiz her yerde gündemimiz bu oldu. Bunun üzerinden ortak mücadele alanlarında bulunduğumuz yerlerdeki platformlarla kadın mücadelesini yükselteceğiz. Var olan duruma karşı kadınlar tepkilerini dile getirmeye, önümüzdeki döneme dönük de mücadele hattımızı güçlendirecek, yeni plan ve programlarla bir araya geleceğiz.”
‘İŞ ÜRETMEMEYE’ ÇAĞRI
Gevher, KESK olarak “iş üretmeme” eylemine tüm kamu emekçisi kadınları davet ederek, şunları söyledi: “Kadın temsiliyetinin olmadığı bir toplu sözleşmeyi kabul etmeyen tüm kamu emekçisi kadınları hep beraber 27 Ağustos’ta hizmet üretmemeye mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.”
MA
