Amed Sağlık Platformu tarafından düzenlenen “Demokratik Toplum ve Sağlık” başlıklı çalıştay, 2’nci gününde de ÇandAmed Kongre Merkezi’nde devam etti. Çalıştaya Kürdistan ve Türkiye’nin farklı kentlerinden çok sayıda sağlıkçı katıldı. Basına kapalı olan “Rojava sağlık sistemi ve komün deneyimleri” başlıklı bugünki oturum sonrası, çalıştayın 2 gününün değerlendirmesine yer verilen sonuç bildirgesi ile dün gerçekleştirdikleri atölyelerin raporu açıklandı.
‘KOMÜN PERSPEKTİFLE İNŞA’
Okunan atölye raporunda, mevcut sağlık sisteminin devlet merkezli, hiyerarşik ve sermaye odaklı yapısının toplumsal sağlığı zedelediği vurgulandı. Sağlık hizmetlerinin demokratikleştirilmesi ve toplumsallaştırılması gerektiğine dikkat çekilirken; sağlık anlayışının komün ve meclis temelli bir perspektifle yeniden inşa edilmesi gerektiği vurgulandı.
Anadilde sağlık hizmetinin önemine vurgu yapılan raporda, anadilinde hizmet verilmemesinin hasta mahremiyetini zedelediği belirtildi. Mahalle meclisleri, sağlık komünleri ve topluma dayalı eğitim modellerinin güçlendirilmesi gerektiğinin ifade edildiği raporda, sağlık bilgisinin toplumdan koparılarak “profesyonelleştirilmesine” karşı, bilginin yeniden toplumsallaştırılması çağrısı yapıldı.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Tahir Çapın tarafından okunan sonuç bildirgesinde de sağlık ile demokrasinin ayrılmaz bir bütün olduğu vurgulandı. Bildirgede, demokrasi olmadan barışın; barış olmadan ise sağlığın mümkün olmadığı ifade edildi. Bildiride, sağlık mücadelesinin yalnızca teknik değil, aynı zamanda ahlaki ve politik bir toplumsal inşa süreci olduğu belirti.
Açıklama, sağlık hareketinin ortaklaşma, genişleme ve yeniden inşa perspektifiyle yol alması gerektiği vurgusuyla son buldu.
MA
