Adı önceki günkü kongrede Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirilen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Gençlik Meclisi, Kurdistan ve Türkiye kentlerindeki özel savaş politikalarına karşı 24 Ağustos’ta başlattığı “Li dijî şerê taybet têkoşîneke bi heybet (Özel savaşa karşı görkemli bir mücadele)” kampanyası başlattı. Kampanyanın amacı ise gençleri tecride, fuhuşa, uyuşturucuya ve bireysel silahlanmaya karşı mücadele etmeye teşvik etmek ve bu anlamda farkındalık yaratmak. Gençlik Meclisi, bu kapsamda birçok yerde futbol turnuvası, piknik, şölen gibi çeşitli etkinlikler düzenleyerek gençlerle bir araya geldi.
Bu kapsamda Yeşil Sol Parti Çanakkale Gençlik Meclisi de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Ozan Yıldız’ın anısına bir futbol turnuvası düzenlemek istedi. 3 Ekim’de birçok gencin bir araya gelerek birkaç maç oynadığı turnuvada polisler çeşitli engeller çıkarırken, turnuva bu engeller nedeniyle 15 Ekim’de iptal edildi.
ÇANAKKALE’DE ÇETELEŞME VE UYUŞTURUCU
Konuya dair konuşan HEDEP Çanakkale Gençlik Meclisi üyesi Mahsum Koca, turnuvayı polis baskı nedeniyle iptal etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Kürt gençlerin özünden uzaklaştırıldığının altını çizen Koca, “Özel savaşın Kürt halkı üzerinde özellikle gençler üzerinde ki imha, inkar ve asimilasyon politikalarının bilince çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Gençler özel savaş politikalarıyla kendi özüne düşmanlaştırılıyor. Çanakkale alanında özellikle çeteleşme ve uyuşturucu kullanımı Kürt gençleri içinde çokça yaygınlaşıyor” ifadelerini kullandı.
‘AMAÇ KORKUTMAK VE BASKILAMAK’
Turnuva sürecine değinen Koca, tanıdık olan bir halı saha ile görüştüklerini ve halı sahanın sahibi ile anlaştıklarını ifade etti. Turnuvaya bir gün kala halı sahanın sahibi tarafından arandıklarını ve halı saha sahibinin “Maçı iptal ettik” dediğini aktaran Koca, bunun üzerine kendilerinin halı saha sahibi ile görüşmeye gittiklerini kaydetti. Koca, “Halı saha sahibi defalarca polis tarafından arandığını, tehdit edildiğini ve bu sebeple veremeyeceğini söyledi. Hemen aynı gün başka bir halı sahayı aradık. Bir halı saha maçı yapacağımızı söyledik. Turnuvadan bahsetmedik ve maç için sahaya gittik. Başlamamıza 10 dakika kala hiç bir sebep sunulmadan sahayı kapatacaklarını söyleyip elektrikleri üzerimize kapadılar. Biz çıkmayınca polisler arandı ve onlarca ekip gelip bizlere sözlü ve fiziki müdahalede bulunmak istedi. Birkaç gün sonra iki arkadaşımızı gözaltına alıp akşama doğru bıraktılar. Elbette amaçları örgütlü bir yaşam doğrultusunda bir araya gelen gençleri korkutmak ve baskılamaktı” diye belirtti.
‘BÜTÜN HALI SAHA SAHİPLERİ BİLGİLENDİRİLDİ’
Çanakkale’deki bütün halı sahaları aradıklarını söyleyen Koca, bütün halı saha sahiplerinin polislerce bilgilendirildiğini belirtti. Bütün halı saha sahiplerinin farklı gerekçeler sunarak, kendilerine yer vermediklerini vurgulayan Koca, “Hepsinin bir şekilde turnuvadan haberleri vardı. Gerekçeler sunarak sahalarını maç oynamamız için bize vermediler. Bu durum bizim açımızdan büyük bir zaman kaybına neden oldu. Bizler de alternatif etkinlikleri örgütleme kararı alarak turnuvayı bitirdik” şeklinde konuştu.
‘BASKI VE SİNDİRME POLİTİKALARINA KARŞI ÇIKACACAĞIZ’
Polisin tarafından halı saha sahiplerini arayıp “tehdit” ettiğini ve Kürt gençlerinin gözaltına alınıp, bir araya gelmesinin engellediğinin altını çizen Koca, bunun kendisinin bir özel savaş “taktiği” olduğunu vurguladı. Koca, “Özel savaştan kastımız da tam olarak budur. Bir yandan Kürt kazanımları, değerleri her gün bombalanırken, diğer yandan Çanakkale gibi bir yerde bile Kürt gençlerinin bir araya gelmeleri, onları korkutuyor. Bizi engellenmeye çalışılıyorlar. Tabii ki bizler korkmadığımız gibi bu baskılara ve sindirme politikalarına karşı çıkacağız ve çıkmalıyız” dedi.
‘YASAKLARA KARŞI’ CEVAP
Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yasaklamalara karşı cevaben önümüzdeki süreçte farklı etkinliklerle ve daha güçlü katılımla kendimizi var etmeye devam edeceğiz. Şu an önümüzde özel savaşın Kürt gençliği üzerindeki etkilerini anlatan bir sinevizyon duruyor. Örgütlü bir yaşamın doğruluğunu bilince çıkarabilmek için okuma ve tartışma atölyeleri yapmayı düşünüyoruz.”
MA / Ömer İbrahimoğlu
