Şirnex’in Cizîr ilçesinde 14 Aralık 2015’de ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında, aralarında bebek, çocuk, yaşlıların da olduğu 277’si Cizîr bodrumlarında olmak üzere, 288 kişi öldürüldü. Öldürülenlerden Feride Yıldız, Mardin Çelebi, Hacer Aslan, Osman Gökhan, Hüseyin Derviş, Servet Aslan, İdris Susin, Ali Aslan, Cemal Pürlek, Emrah Aşkan, Osman Esmeray, Mustafa Keçanlu, Emrah Aşkın, Sakine Durmiş’in cenazelerine halen ulaşılamadı.
Sokağa çıkma yasaklarının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, 14 cenazeyi alabilmek için ailelerin mücadelesi de sürüyor.
Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şirnex Şubesi Eşbaşkanı Serhat Küçük, 14 cenaze için ailelerin girişimlerine dikkat çekti.
14 CENAZE KAYIP
Küçük, 6 yıldır ailelerin çocuklarına ait bir kemik parçası için ilgili bir çok yere başvuru yaptıklarını hatırlatarak, “Çocuklarının mezarına gidip dua etme hakkı elinden alınıyor ailelerin. Biz, MEBYA-DER olarak bu ailelerimizi sıklıkla ziyaret ediyoruz. Eğer bu aileler çocuklarının sadece bir kemiğini bile bulsa, bir mezarı olacağı için içi ferahlayacaktır. 14 cenaze kayıp ancak, avukatları aracılığıyla resmi kurumlara başvuru yapan sadece 8 ailenin dosyası elimizde. 6 aile şahsi başvuru yapmış olabilir. Çünkü kayıp olan cenazelerin içinde Cizîrli olmayanlar da var” dedi.
Sokağa çıkma yasaklarında siviller dahil olmak üzere yaşamını yitirenlerin ailelerinin emniyet tarafından aranarak, “kızınızı veya oğlunuzu etkisiz hale getirdik, gelin cenazenizi alın” denildiğini belirterek, “Ama bu aileler hastaneye geldiklerinde de saatlerce beklemek zorunda kalıyordu. Çatışmalarda yaşamını yitirenlerin bir çoğu tanınmayacak bir durumdaydı. Düşünün ki bir anne kendi çocuğunu tanımıyor, teşhis edemiyor. İnsan bu uygulamaya bir tanım getiremiyor. Ölmüş birinin cenazesinin kime ne zararı olabilir? Çocuklarının cenazesini tanımayan aileler günlerce, aylarca beklemek zorunda kalıyor” diye belirtti. Küçük, ailelerin cenazelerini alma noktasında mücadele ettiklerini belirterek, “Anneler telefonu her çaldığından çocuklarından gelen bir haber olduğunu sanıyorlar. Evlerinde her gün yas var. Bu durumun meclis gündemine getirilmesini istiyoruz. Ailelere çağrıda bulunuyoruz; DNA’sı eşleşmeyen aileler bir kez daha başvursunlar. Belki verdikleri DNA’lar incelenmiyordur. Bundan dolayı ailelerin bir kez daha DNA vermeleri gerekir. Bizim bir ailemiz 3 defa kan örneği verdikten sonra cenazesini alabilmişti. Aile peşini bırakmadı ve en sonunda cenazesini aldı” diye konuştu.
MA
