İşçi Emekçi Birliği, “Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim” şiarıyla Şişli’de açıklama yaptı. Eyleme, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Tüm Otomotiv Metal İşçileri Sendikası’nın (TOMİS) yanı sıra çok sayıda sendika temsilcisi katıldı. “İnsanca yaşanacak ücret için mücadele edelim”, “ Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim” pankartlarının açıldığı açıklamada, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Kahrolsun kölelik düzeni” sloganları atıldı.
“SERMAYEDARLARIN DEVLETİ”
Açıklamayı okuyan İşçi Emekçi Birliği Sözcüsü Alp Kutay Soybil, devletin “sermayedarların devleti” olduğunu söyleyerek, “Cengiz’inden Sabancı’sına, Kalyon’undan Koç’una, tüm vergi borçları sürekli siliniyor. Ancak bizim sırtımızdan kepçeyle alınan vergilerin görüşüldüğü bütçede ‘çocuklarımıza okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin’ teklifi reddediliyor. İşte bunlar bizim asgari ücretimizi belirleyecek masadadır. Masanın bir bacağında patronlar, bir bacağında güya işçi temsilcisi maaşları 50-60 binlik Türk İş Bürokratları, bir bacağında ise patrondan çok patroncu devlet” ifadelerini kullandı.
“MÜCADELEYLE MÜMKÜN”
Soybil, esnek, güvencesiz, kuralsız çalıştırmalarla çalışma saatlerinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, 12-14 saatlere varan mesailerle işçilerin düşük maaşa çalıştırıldığını söyledi. Soybil, ücretlerin azalmadan iş saatlerinin azalması, işsizliğin ortadan kaldırıldığı, herkese gelir güvencesinin sağlandığı bir hayatın mücadeleyle mümkün olabileceğini vurguladı.
EMEKÇİLERİN İKTİDARI
Sermaye sahiplerinin sürekli olarak vergiden muaf tutulduğunu ve kendilerinin maaşının vergi diliminden kesintiye uğradığını belirten Soybil, “Asgari ücret adı üstünde en asgarisidir, en azıdır. Gelir vergisinin hiçbir dilimine giremez” dedi. Açıklanan enflasyonla hissedilen enflasyon arasındaki farka dikkat çeken Soybil, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl sadece elektrik ve doğalgaza toplamda 9 kez zam gelmiştir ancak ücretler aynı oranda artmamıştır. Milyonlarca çocuğumuz okula aç gidip aç dönmektedir. Sermaye sahipleri doysun diye çocuklarımızın açlığına izin vermeyelim. Bu düzen, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete dayanır ve sermaye sınıfının çıkarına hizmet eder. İnsanca yaşanacak ücret de dahil bizim sorunlarımızı çözecek olan işçi, emekçilerin kendi iktidarıdır.”
MA
