Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Xanxirabe ve Xirbêreş köylerinde 9 Mart 2016’da 2 aile arasında çıkan arazi anlaşmazlığı silahlı kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Eyüp Yıldırım yaşamanı yitirdi. Yıldırım’ın öldürülmesinden sorumlu tutulan Necdet Erik, aynı gün gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Erik, swap kontrollerinden sonra mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bunun üzerine Yıldırım’ın ailesi, avukatları aracılığıyla itirazda bulundu. İtiraz üzerine Erik hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 6 yıl boyunca aranan Erik, 24 Mayıs 2022’de Urfa’da yüksek gerilim akımına kapıldı. Erik, bunun üzerine Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldü. Burada tedavi gören Erik, daha sonra İstanbul Başakşehir ilçesinde bulunan Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne sevk edildi.
Burada tedavisi yapılan Erik’in sol kolu dirseklerinden itibaren kesildi. Sağ kolunda oluşan patlak ve yararlar nedeniyle Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Erik’in burada da sağ kolu da kesildi. Sol bacağında da yüksek gerilimden dolayı patlak bulunan Erik, hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.
29 Haziran’da Kartal Adliyesi’ne götürülen Erik, Siverek’e Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Erik’in sağlık durumuna dikkat çeken avukatları, müvekkilinin iki tane yalancı tanık nedeniyle kaçtığını savunarak, tutuksuz yargılanmasını istedi. Ancak mahkeme, kaçma şüphesinin olduğunu belirterek, Erik’in “Kasten öldürmek” iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi. Erik, daha sonra Maltepe Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
KARDEŞİNDEN TEPKİ
Ağabeyinin iki kolu olmamasına rağmen ve yaralı bacağı ile tutuklanmasına tepki gösteren Abidin Erik, Yıldırım’ın ağabeyi tarafından öldürülmediğini ancak buna rağmen tutuklandığına işaret etti. Ağabeyinin kaçak olmasının sebebi olarak, “Abim 7 çocuk babası olduğu için, eğer tutuklanırsa kimsenin evine bakmayacağını, çocuklarının perişan olacağını düşündüğü için korktu mahkemeye gitmedi. ‘Her hangi bir şey olur, iftiraya maruz kalırım’ diye düşündü” ifadelerini kullandı.
“TEDAŞ SORUMLU”
Ağabeyinin elektrik akımına kapılmasından TEDAŞ’ı sorumlu tutan Erik, “Necdet dışarı çıkıp baktığında elektrik telleri yerdeymiş. O yerde olan tellerde elektrik yok. Necdet o teli yerden kaldırmak için bir kenara koyuyor ve o yüksek gelirime denk geliyor. O sıra da Necdet’e elektrik çarpıyor. TEDAŞ o teli değiştirmesi gerekirken, değiştirmeyip sadece telleri 3 metre aşağıya çekmiş. TEDAŞ bu konuda tamamen suçludur” diyerek TEDAŞ hakkında savcılığa başvurarak hukuki işlem başlatacaklarını söyledi.
“TEDAVİSİ EVDE YAPILSIN”
Ağabeyinin bacağında patlaklar olduğunu ve vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar olduğunu söyleyen Erik, doktorların tedavisine evde devam edilmesi gerektiğini ancak yine de tutuklandığını söyledi. Erik, “Hakim Necdet’e hiçbir şey sormadan sadece, ‘Seni tutukluyorum, cezaevine gönderiyorum’ diyerek, Necdet’i orada sedye üzerinde cezaevine götürdüler” diye belirtti.
KENDİSİNE BAKAMAZ
Erik, ağabeyinin şu anda 2 kolu olmadan diğer mahkumlarla beraber aynı koğuşta kaldığını söyledi. Erik, “Necdet kendine bakamaz durumda. Sürekli terlemesi var. Gözüne ter giriyor. Sürekli su istiyor ve tek başına hayatını kesinlikle idame ettiremez. Necdet’in vücudu mikrop kapmaya çok yatkın. Orada her an mikrop, enfeksiyon kapabilir” dedi. Erik, ağabeyinin cezaevi koşullarına uygun olmadığını ve bir an önce serbest bırakılarak hastaneye götürülmesi gerektiğini ifade etti.
Tutuklamaya itiraz ettiklerini belirten Erik, ağabeyinin ölüme sürüklendiğini söyledi.
SPUTNIK
