Ekonomik krizin en çok etkilediği kesimlerin başında gelen öğrenciler, eğitim hayatlarını sonlandırıyor. Öğrencilere geri ödemeli verilen 850 TL’lik burs kredisi, gıda, ulaşım, barınma, gibi temel ihtiyaçları karşılamaya yetmiyor. Geçinemeyen öğrenciler bir bir okulu bırakıp ailelerinin yanına taşınıyor. Yaşadıkları zorlukları anlatan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri, birçok arkadaşlarının ekonomik sıkıntılardan dolayı okulu bıraktıklarını ve bu gidişle kendilerinin de bırakacağını dile getirdi.
ÖĞRENCİLER BARINAMIYOR
Mekatronik bölümü öğrencisi Meryem Yıldırım, krizden etkilenen herkes gibi kendilerinin de zor günler geçirdiğini belirterek, “Öğrenciler olarak KYK yurtlarında yer bulamıyoruz. KYK yurt fiyatları, ev fiyatları artı. Genel olarak barınma sorunu yaşıyoruz. Yaşamımızı idame ettirecek gıdaya erişmekte zorluk yaşıyoruz, sosyalleşme adına bir etkinlik yapamıyoruz. Verilen 850 TL’lik burs temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak durumda değil” dedi.
OKULU TERK EDİYORLAR
Krizden kaynaklı birçok öğrencinin okulu dondurduğunu ifade eden Yıldırım, “Bir vize sınavında 500-600 liralık bir harcama çıkıyor. Bu sadece bir sınav için. 4 yıl okuyan bir öğrenci için baktığımızda çok yüksek bir meblağ ortaya çıkıyor. Bu harcamaları yaparken, barınma ihtiyacını, yemeğini karşılaman gerekiyor. Ama karşılanacak gibi değil. Üniversite öğrencileri part time çalışmak zorunda kalıyor ya da üniversiteyi artık tercih etmiyor. Eğitimden geri kalıyoruz. Hayalimizde, bilimsel bir eğitim alıp, iş sahibi olma umuduyla geliyoruz, ama mevcut durum bundan çok uzak. Buda öğrencilerde depresyona neden oluyor” diye konuştu.
Eğitime ayrılması gereken bütçenin savaşlara ve şirketlere ayrıldığına dikkati çeken Yıldırım, kimsenin öğrencileri düşünmediğini ancak bu sistemi yine de öğrencilerin değiştirebileceğini söyledi. Yıldırım, “Bu sisteme cevap olacak kişiler de öğrencilerdir. Bizim bir araya gelip bu duruma karşı durmamız gerekiyor” diye belirtti.
EĞİTİMDE PİYASALAŞMA
Üniversite öğrencisi Birkan Polat da ekonomik krizin en çok öğrencileri etkilediğini vurgulayarak, “Pandemiyle beraber üniversitelerde eğitim seviyesi düştü. Derslerin online yapılması eğitim seviyesinin tartışmalı hale getirirken, ekonomik krizle bu durumu daha niteliksiz hale getirdi” dedi.
Ulaşımda da ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Polat, sadece son aylarda 2 defa zam geldiğine dikkati çekti. Polat, şöyle devam etti: “850 liralık bir bursla geçinmek zor. Yemekten, elbiseye her şey çok pahalı. Bunu iliklerimize kadar hissediyoruz. Hayatın her alanın piyasalaşması, eğitimi de piyasalaşma sürecine getirdi. Bugün silgiden, kalem ucuna, kalemden kitabına, tez kitaplarına kadar hepsinin fiyatlarının yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Bu durum bizim eğitimimizi etkiliyor. Eksik olduğumuz dersler üzerine eğitim almak istediğimiz zaman alamıyoruz. Çünkü her şey çok pahalı. Bir yandan eğitimimizi sağlamaya çalışırken bir yandan yaşam mücadelesi veriyoruz” ifadelerinde bulundu.
ÇÖZÜM GENÇLERDE
9 Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Furkan Özdal ise pandemiyle birlikte eğitim sisteminin niteliğinin düştüğünü, ancak bunun ekonomik krizle birlikte arttığını dile getirdi. Eğitime gerekli zamanı ayıramadığını anlatan Özdal, şunları söyledi: “Bugün elektrik ve su faturaları 300-400 TL den aşağı gelmiyor. Kiralarda üstüne geliyor. 850 TL gibi abes bir ücretle günü birlik hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Çok kötü dönemlerden geçiyoruz ama hiçbir zaman umut bitmez. Öğrenciler olarak sorunu çözümünü, sorunu yaratanlardan istemek de çare değil. Çözümü biz öğrencilerde görüyorum. Bunun için birleşip mücadele etmemiz gerekiyor.”
Delal Akyüz / MA
